Veli Yalçın

Veli Yalçın

GEZİCİ

MERHABA

19 Eylül 2018 - 10:37

Okumaya başladığınız bu köşede dünya var.

Senin, benim, onun kısaca hepimizin içinde yaşadığı yeryüzü.

Bizim dünyamız.

Kendimizi ve dünyamızı tanıyor muyuz?

Doğduğumuzdan beri içimizde taşıdıklarımız, duygularımız, düşüncelerimiz, sözlerimize engel oluşturan  korkularımızla yüzleşebiliyor muyuz?  Yani yaşadığımız ortamın çaresiz tutsaklığının dışına çıkabiliyor muyuz?

Veya 1883 – 1955 yılları arasında yaşayan İspanyol filozof  Ortega Y. Gaset’in dediği gibi, “Yaşamak, bir ortamın çaresiz tutsağı olmaktır.”

Gezmek; yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak ve o insanları anlamak, insanın yaşamını renklendirir. Yeni geziler insana farklı pencereler açar. İnsan gezdikçe ülkesini, dünyayı ve diğer insanları daha çok sever. Ayrıca gezmek düşünsel hastalıklarımızın en iyi tedavi biçimidir. Gezmek, yeryüzünde bizden başka insanların / kültürlerin ve bambaşka yaşam biçimlerinin olduğunu da fark etmektir.

Gezmek yeni, yepyeni bir öğrenme biçimidir. Başka ülkeleri, kültürleri ve insanları tanıdıkça ön yargılarımızdan kurtulmaktır.

Gezgin sürekli yeni şeyler arayan, geçmişe ve şimdiki kültürlere meraklı, doğa sever, kendinden olmayan saygılı ve barışçıldır. Dünya barışına, karınca kararınca, katkı yapandır.

Gezgin ülkeler ve kültürler arasında taşıyıcıdır.

Gezgin üretkendir.

Gezgin paylaşımcıdır.

Gezgin savaşa karşı barışçıdır.

Gezgin bir dünya vatandaşıdır.

Gezgin sınırsız, sınıfsız, sömürüsüz, pasaportsuz ve vizesiz bir dünya hayali kurandır.

Hayal edin, keşfedin ve  doyasıya yaşayın.

Zamanınız (nelere zaman harcamıyoruz ki),  paranız (çok paranızın olmasına gerek yok), sağlığınız, cesaretiniz ve isteğiniz varsa üşenmeyin, düşünmeyin…yola düşün.

Usta şair Özkan Mert’in “Ben Savaşçı Değil Gül Yetiştiricisi”yim şiirinde dediği gibi, gezginlerde savaşçı değil gül yetiştiricisi olarak yaşadığı yeryüzüne  sürgün olmaya gönüllüdür.

Sırtı vadilere gömülü
bir güvercinle buluşuyorum gizlice: Evimiz
kurumuş bir nehir yatağı
Pembe bir akşam oluyor biz öpüştükçe...
Ah! Günbatımı
bir komplodur zaten
Aşk'sa kaydolmaktır hayat'a
Biliyor musun sen de ne yap? Git!
Bir dağ silsilesi ile arkadaş ol!
Kuşlarla birlikte yargılan!
Çünkü bir kuş
çekmez sesini kenara
çarpışmamak için Bahar'la

İşte! Gene Bahar
saçlarım dolu rüzgârlarla
Merhaba! diyorum
bir sürgün olarak yaşadığım Yeryüzü'ne
Geceleyin yıldızlarla flört eden
gül'leri ben yetiştirdim
Çünkü ben savaşçı değil, gül yetiştiriciyim

Bundan böyle elimden geldiğince, dilim döndüğünce hepsinden önemlisi kalemim yazdığınca haftada bir burada olacağım.Bu köşede gezi tecrübelerimi, gezip gördüğüm yerleri sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Keyifli okumalar…