YOL BANA NE ÖĞRETTİ...

Yol Bana Ne Öğretti        
Aslında yola çıkan hepimizin bir süre sonra kendi kendine sorması gereken bir soru şu olmalı; "Yol bana, bize, size, hepimize ne öğretti?" Gidiyoruz, görüyoruz, etkileşimde bulunuyoruz. Hatta bir kısmımız gördüğümüz yerleri yazıp, başka insanlarla paylaşıyoruz. Başka insanlarında bu güzellikleri görüp onlarında yola çıkmasına vesile oluyoruz. Bunlar işin güzel tarafı.
Yaşadığı çevreden, birlikte olduğu insanlardan ve içinde bulunduğu hayattan memnun olanların değişiklik gibi bir talepleri olmaz. Ben bütün bunlardan hoşnut değildim. Öyleyse değişikliğe ihtiyacım vardı. Değişiklik her insanı tedirgin eder, beni de tedirgin ediyordu. O tedirginliğin uyandırdığı büyük bir merak ve heyecanda vardı. 28 yıl süren bir çalışma hayatımın sonunda yola çıkmaya karar verdim. Çevredekilerin sorgulayan bakışlarına maruz kaldım. 50 yaşından sonra gezip de ne yapmaya çalışıyordum, onlara göre. Bu yaştan sonra serüven peşinde koşmak için genç sayılmıyordum. Gezmek için parayı nerden buluyordum. Bunun gibi bir sürü laflar söyleniyordu arkamdan. Söylenenlerin hiçbirini ciddiye almadım. 1883 – 1955 yılları arasında yaşayan İspanyol filozof Ortega Y. Gaset’in dediği gibi, “Yaşamak, bir ortamın çaresiz tutsağı olmaktır.”


Ünlü gezgin Orhan Kural’ın dediği gibi; “İnsanlar farklı sebeplerden yola düşer. Bazısı zorunlu, bazısı hevessiz, bazısı ise nereye gittiğini bilmeden…”
Doğduğumuzdan itibaren içimizde taşıdıklarımız, duygularımız, düşüncelerimiz, sözlerimize engel oluşturan korkularımızla yüzleşebiliyor muyuz? Yani yaşadığımız ortamın çaresiz tutsaklığının dışına çıkabiliyor muyuz? Gezdim; yeni yerler gördüm, yeni insanlar tanıdım ve o insanları anladım, yaşamım renklendi. Yeni geziler bana farklı pencereler açtı. Gezdikçe ülkemi, dünyayı ve diğer insanları daha çok sevdim. Ayrıca düşünsel hastalıklarıma çok iyi geldi. Gezdim, yeryüzünde benden/bizden başka insanların / kültürlerin ve bambaşka yaşam biçimlerinin olduğunu da fark ettim. Yol bana kendimi, çevremi, insanları ve dünyayı yeniden öğrenmemi sağladı.

Ece Temelkuran’ın “Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita” kitabında dediği gibi;”Sen bir rota çizmiş olsan da kesinkes, yolun bir planı vardır senin hakkında.Yolları yolculuk, yola çıkanı yolcu yapan budur. Aldanmazsan, kapılmaz ve yanılmazsan varamazsın yolun gideceği yere. Yolculuğun gizi budur: Kaybetmezsen yolunu bulamazsın aslında…sarsılmamışsan, soru’nu kaybetmekten korkmuşsan, hiçbir yere gitmemişsindir aslında.”

Dünyada bütün iktidarlarının örgütlenmiş kötülüklerinden, öğretilmiş doğrularından kurtulmak için, yaşadığımız ortamın çaresiz tutsağı olmamak için, hazır soruların hazır cevaplarının dışına çıkmak için, velhasıl aldanmamak için, yanılmamak için yola çıkın.
Çubuğu tersine bükenlere selam olsun.