Jeotermaller, Partiler, Belediyeler ve Kızılcaköylüler
Veli Yalçın

Veli Yalçın

GEZİCİ

Jeotermaller, Partiler, Belediyeler ve Kızılcaköylüler

14 Aralık 2018 - 11:01


Geçtiğimiz günlerde Kızılcaköylüler, köylerinde kurulması düşünülen jeotermalin çevreye zarar verdiğini belirtip eylem yaptılar.  Bu eyleme müdahale etmek isteyen vali yardımcısının laubali tavır ve davranışları, köylülerin haklı eylemini ülkemizin ve dünyanın gündemine taşıdı. Yazılı ve görsel medyanın gündemine oturdu. Sosyal medyada deprem etkisi yarattı nerdeyse. Olaydan sağır sultanın bile haberi olmasına karşın görmeyenlerde vardı.
Kızılcaköy tekil bir örnek değil. Daha önce benzer eylemi yapan İmamköylüler de aynı duyarsızlıkla karşı karşıya kalmışlardır.
Görmeyenlere / görmezden gelenlere kısaca bir bakalım. Amacım kimseye haksızlık yapmak değil, görünenin resmini ortaya koymak. Herhangi bir partili ya da belediye çalışanı bu eyleme destek vermiş olabilir. Konumuz bu değil. Önemli olan siyasi partilerin veya yerel yönetimlerin kurumsal kimliğinin duruşudur.    

24 Haziran 2018 Genel Seçimlerde ilimizde 8 kişi milletvekili olarak meclise gitti. İktidarın, AKP’nin 4, ülke genelinde muhalefet olan ama yerelin iktidarı CHP’nin 3 ve İYİ Parti’nin 1 milletvekili var. Bayramlarda seyranlarda burada olanlar, reklam yapmak için hiçbir fırsatı kaçırmayanlar, en ufak bir olayda boy boy gazetelere fotoğraf vermeye ihmal etmeyenler Kızılcaköylülerin eylemi sırasında ortada görünmediler.  Oysa Aydın’da faaliyet gösteren Jeotermal Elektrik Santral yatırımcılarıyla birlikte toplantı yapıp bunu sosyal medya hesabında paylaşanlar için Kızılcaköy çok mu uzak?   

Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Kızılcaköy’ün idari anlamda içinde yer aldığı Efeler Belediyesi dut yemiş bülbül gibi sessiz kaldılar.
Ta ki, 11 Aralık 2018 günü FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın, bir tweet üzerine “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun Jeotermaller ile ilgili görüşünü bekliyorum”, diyene kadar. Aynı günün akşamı, Sayın Çerçioğlu sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Bu paylaşımında başkan “Memleketimizin havasına, suyuna, toprağına sahip çıkacağız. Geleceğe güzel ve temiz bir Aydın bırakmak için mücadele eden Kızılcaköylü hemşehrilerime selam olsun #JEStineREST #Kızılcaköy” dedi. Sokakta herhangi birimizin yaptığı yapabileceği bişey bu. Siz, bu şehrin büyükşehir belediye başkanısınız. Sizin yapacaklarınız,  sokakta herhangi bir vatandaşın yapacaklarından daha fazla olmalıdır. Ne dersiniz?

Büyükşehir Belediyesinin görevleri arasında, “Sürdürebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak; ağaçlandırma yapmak…çevre kirliliğine meydan vermeyecek tedbirler almak” bulunmuyor mu?
Ya Efeler Belediyesi, orası mı, evler şenlik. Evlere şenlik ifadesini kullandığım için bana kızanlar olacağını biliyorum ama acele etmeyin. Önce Efeler Belediyesi’nin kendi resmi sitesinde yazan misyonunu, arkasında yerel bir gazetenin haberini okuyalım. Bütün bunlardan sonra kızacaksanız, kızmaya devam edin.
Efeler Belediyesi’nin resmi sitesinin “Kurumsal” bölümünde,  “Belediyemizin Vizyonu Efeler ilçemizi Tarihi ve Kültürel değerlere sahip çıkarak özgün bir kimlik oluşturup, doğaya saygılı,  sağlıklı, çağdaş, yaşanabilir bir kent yapmak” olarak tanımlanmıştır. (Aynen böyle yazıyor.)

Yedi Eylül Gazetesi'nin 10.05.2016 tarihli haberi:
"Efeler Belediyesi sınırları içinde jeotermal elektrik üretim santralı kuran patronlara tapu ücreti metrekarede 40 TL’den 1,5 TL’ye düşürüldü. 26 kat ucuzlatıldı.
Aydın’da günden günde artan jeotermal elektrik santrallerine tepkilerin artmasının aksine Efeler Belediyesi bu tesislerin büyümesine ve çoğalmasına destek oldu.
Efeler Belediye Meclisi’nin Mayıs oturumunda plan bütçe komisyonu tarafından Efeler Belediyesi 2016 yılı Gelir Ücret Tarifesinin İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne ait tarifenin 19. Maddesi olan İmar Plan değişikliği talebinin (KDV dahil) (b) bendinin 10. Sırasında yer alan “ENERJİ SANTRALI (tapu alanının her m2 için) ücretinin 40,00 TL’den 1.50 TL’ye düşürülmesine karar verildi.”
Aydınlıların yerel ürünleri incir ve zeytini katlettiği gerekçesiyle CHP’li Aydın milletvekilleri tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşınan jeotermal sorununa aynı partinin başkanın yönettiği Efeler Belediyesi jeotermal katliama adeta çanak tuttu.
Efeler’de açılacak jeotermal sahalar için Efeler Belediyesi’ne metrekareye ödenen 40 lira 26 kat altına çekildi ve bundan sonra 1,5 lira olarak ödenecek."
Yerel gazetelerin haberine göre Kızılcaköylü bir grup kadın Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakçan’ı makamında ziyaret ederek, destek istedi.  Başkan Özakçan’da, “Efeler Belediyesi olarak; yasaların belediyelere verdiği yetki sınırları içinde kalmak kaydıyla halkımızın sağlığını tehdit eden hiçbir girişime izin vermeyeceğimizi, halkımızın sağlığını hiçe sayan ve doğanın kirlenmesine neden olanlarla yasal mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizin bilinmesini isteriz” dedi.
Efeler Belediyesi’nde Kültür ve Sosyal İşler Müdür olduğum dönemde, İmamköy ile ilgili bir broşür basımı  için başkanın ağzından duyduğum sözü ("DEVLET KARAR VERDİ. ORAYA JEOTERMAL YAPILACAK. KÖYLÜYÜ VE ORTALIĞI AYAĞA KALDIRMAYA GEREK YOK" )  daha önce yazmıştım. O günden bugüne yazdıklarım yalanmadı.
Bütün bunları alt alta ekleyince, “Bu ne lahana bu ne turşu” dememek mümkün mü?
Başka sorularda sorabilirim, ama şimdilik yeter sanırım. Yakında yerel seçimler var. Eylemler sırasında ortadan kaybolanlar, eylemin sıcaklığı soğumaya başladığında, yüzlerinde eksilmeyen gülümsemeleriyle kapınızı çalacaklar ve size, bize yani hepimize cenneti vaat edecekler.  Aman dikkat!
 
Ünlü tarihçi Heredot “Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” diye tanımlar Aydın’ı. Ayrıca bereketli topraklarından dolayı “Dağlarından yağ, ovalarından bal akar” diye anılıyordu, şimdi bu bereketli topraklar ölüyor.
 
Dünyayı ve ülkemizi direnenler güzelleştiriyor; İmamköylüler ve Kızılcaköylülerin jeotermale, Artvinlilerin yayların yok edilmesi ve derelerin kurutulmasına,  Sinopluların nükleer santral yapımı ile yaşadıkları toprakların ölümüne, Elbistanlıların yaşam hakkını ve topraklarını yok eden  termik santrale direndikleri gibi, doğumdan ölümüme yaşamıma karışma diye bütün ülkenin ayağa kalktığı Gezi Direnişi ya da  “Sarı Yelekliler” gibi,  gerisi fasa fiso.