REKTÖR'E BİRİLERİ DUR DEMELİ,ADÜ HOCASIZ KALIYOR
Ayla Ekin Deniz

Ayla Ekin Deniz

DENİZ YELİ

REKTÖR'E BİRİLERİ DUR DEMELİ,ADÜ HOCASIZ KALIYOR

20 Temmuz 2020 - 11:32

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İnfeksiyon Hastalıkları öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Ertuğrul'u dün Ege Tv Canlı yayınına konuk ettik. Oldukça hareketli, bilgilendirici ve aynı zamanda izleyenleri hayretler içerisinde bırakacak bir canlı yayın oldu.

Canlı yayına 7-8 dakika geç girebildik sırf Bülent hocayı desteklemek için Türkiye'nin dört bir yanından gelen hasta, hasta yakını ve öğrencileri yüzünden. İnanılmaz bir sevgi yumağı oluşturmuş Bülent Hoca. İnsani ilişkileri, hastaya ilgisi yüzünden bırakın hakkında kötü söz söylemeyi, canlı yayında ağlayanlar oldu. Hocaya gösterilen ilgi ve sevgiden hayretler içinde kaldım. Bu kadar sevilen bir hoca ne yapmış olabilirdi ki elleriyle kurduğu ve çocuğu gibi olan bir "yara bakım ünitesini" lanet olsun deyip elinin tersi ile itmiş ve tüm biriktirdiği iyiliklerle beraber istifa edip ayrılmış.
Öncelikle "yara bakım ünitesi" ile ilgili bir iki bilgi verelim. Diyabetik ayak denilen, şeker hastalarının maruz kaldığı ve parmak, ayağın bilek üstü, diz altı, diz üstü kesilmesi ile sonuçlanan bir hastalık tablosu. Türkiye'de de inanılmaz yaygın. İşte bu hastaların binlercesi yurt içi ve dışından gelip hocaya tedavi oluyor ve ayakları kesilmekten kurtuluyormuş. Türkiye'ye örnek bu merkez bir önceki yönetimin desteği ile kurulmuş. Bülent hoca alanında duayen haline gelmiş saygın bir otorite olarak da tanınırlığı artmış.

Gelelim o talihsiz ve yüz kızartıcı sürece. Bülent Hoca "ben bu tebdili kıyafet yolsuzluk buldum sürecinin hiç bir yerinde değilim ama her yerindeyim" diyor. "Rektör hoca çıktı ve tebdili kıyafetle gittim dedi ama bizim ona anlatmak için fırsatımız olsa, 'yara bakım ünitesini' normal bir kıyafetle ziyaret etse de, Osman Selçuk Aldemir'e burada neler yapıldığını çay içerken anlatabilseydik. Binlerce hastaya şifa olmuş bir merkez. Yurtdışından bile tedavi için Aydın'a, bize gelen hastalar varken şimdi düştüğümüz durum ortada." 

500 bin liralık bir yolsuzluk, suçlanan bir firma ve orada çalışan ve hocaya yardımcı olarak gönderilen Maksat adında Kızgız asıllı birinin sürekli ses kaydı alması ve bir şekilde bu olayla Bülent Hocayı ilişkilendirilmesi. Hoca hakkında disiplin sıruşturması yok, savcılığa suç duyurusu yok. Firmaya suç duyurusu ise ancak rektör Aldemir'in gerçeği yansıtmayan suç duyurusunda bulunduk demesinin üzerinden 15 gün sonrasında bir suç duyurusu var. Ayrıca firmanın da üniversite ve rektör hakkında suç duyurusu var. 
Peki ne oldu? 
Kaybeden Aydın oldu. Şov ve reklam yapmak uğruna kocaman bir şifa ve prestij kaynağı kapandı. Bütün bunlara nasıl tevessül edersiniz, nasıl o birimi asli unsurundan kopartır kaçırırsınız Sayın Rektör? Bu kaçıncı? Bülent hocanın dediği gibi "ben dahil bir çok hoca ayrıldı, ayrılmaya devam edecek." Aydın Adnan Menderes Üniversitesi travma yaşıyor ve solunum cihazında. Sayın Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz bir an önce üniversitenin çakılan, yerin dibine batan durumunu görmesi ve düzeltmesidir.
Hayırlı haftalar..