SİYASETTE TAKİYYE VE YALANLAR

     Türkiye’de siyaset o kadar çok farklı durum ve yapılarla iç içe yürütülmeye çalışılıyor ki anlaşılması ve anlatılması ciltler dolusu kitaplar ve aylar dolusu diziler oluşturur maalesef.
Toplumun kozmopolitik yapısı, sosyal yapısı, ekonomik yapısı, dini inanç yapısı, eğitim yapısı, coğrafi yapısı, kültürel yapısı, yetersiz anayasası ve gelenek görenekleri toplamı siyasi yapısını ve tarzını oluşturmaktadır. Cumhuriyetle başlayan süreç Cumhuriyetle devam etmekte toplum devamlı gelişmektedir. Topluma egemen olan Türk milli ve manevi değerleri onun baskın siyasi karakterini oluşturmaktadır. Bu yönünden yürüyen gelişen siyasi oluşumlar partiler bu nedenle devamlı iktidar adaylarıdır. Diğer faktörler kısmen etili olsalar bile hakim faktör milli ve manevi olmaktır. Çok güzel kaynaşmış Türk milletinin farklı etnik kökenleriyle bir bütün oluşturduğu gözardı edilemez bir gerçektir. Bu gerçek bin yılların getirdiği bir birlikteliktir aynı zamanda. 
Siyasette Türk milletinin dokusuna milli manevi değerlerine uymayan siyasi ideoloji ve dayatmalar hiçbir zaman genelinde kabul görmemiştir.
Buna rağmen farklı siyasi görüşlerin oluşturduğu partiler ve gruplar siyaset sahnesinde var olmaya çalışmış, halktan destek beklemiş, bazı zaman ve zeminlerde de kısmen başarılı olmuşlardır. Gücünü milletin değerlerinden ve çoğundan alamayan bu oluşumlar, zaman içinde iktidar için farklı yollara başvurmuşlar, farklı yöntemler denemişlerdir. Bazen durumu farkedemeyen halkın saf temiz kalpli kesimleri inanmış aldanmış ve tercih etmişlerdir hatta. 
Yine bir seçim atmosferine girmek üzere olan Türk Milleti demokrasi ve bekası sınavıyla karşı karşıyadır. 
Sahneye çıkmaya başlayan bir takım siyasilerin milli ve manevi değerlere  net olarak karşı bakış açısı belli iken seçim yaklaşırken birden farklı kimliklere bürünerek seçmeni kandırmak için camilere doluştuklarını, kuran okumaya gösteriş namazları kılmaya, baş örtüleri takmaya başladıklarını, dini mesajlar vermeye başladıklarını görmekteyiz, gördük göreceğiz artan yoğunlukta hatta.
İlgili literatürde buna takiyye denmektedir, bir dönem itham ettikleriyle kendileri daha keskin bir biçimde ortaya çıkmakta beis görmemektedirler. Fakat halkın önemli bir kısmı bu takiyyeyi görmekte ona göre bilinçli tavır almaktadır. 
Diğer tehlikeli kavramda yalan üzerine kurulu, iftira üzerine kurulu siyasi söylem ve tavırlardır. Maalesef muhalif kanat bunu son derece rahat ve doğal yapılarının bir parçası olarak uygulamaya koymuşlardır. Akla gelen her konuda ortaya bir yalan atılmakta, olmayan olaylar ve durumlar yalan senaryolarla olmuş gibi anlatılmaktadır. Ayrıca farklı etiketli akademik bozuk fikirli yandaş isimleri kullanarak rakamlar çarpıtılarak manipülatif değerlendirmeler yayınlanmaktadır. Medyanın her ortamında, yayınlarda yüzler kızarmadan milli manevi değerlere inat iftiralar yalan haberler havada uçuşmaktadır.
Aslında burada üç amaç ortaya çıkmaktadır. Birincisi yalan dolan iftira ile oy toplamak, ikincisi yurt dışı düşmanların elini güçlendirerek desteklerini alarak kirli oyuna dâhil etmek en tehlikeli üçüncüsü ise toplumun sinir uçlarıyla oynayarak galeyana getirip iç savaş çıkartmaktır. Kendisini aynı gemide görmediğinden batmasını isteyecek kadar aymazlık sergileyen bu zihniyet dış desteklerle alabildiğince fütursuzca çalışmaktadırlar. Yakalanan casus siyasetçiler, dışardan fonlanan gazeteciler, elçilerle yapılan gizli kapaklı seri toplantılar bunların en göze batan belirtileridir. 
Bu uğurda tescilli teröristlerle yapılan anlaşmalar, ittifaklar, açık gizli işbirlikleri artık memleketin bekası savunulması noktasına gelmiştir. Yerli ve milli her gelişmeyi, buluşu, hareketi, gayreti yok sayan, küçümseyen, değersizleştirmeye, karalamaya çalışan bu zihniyet akıllara zarar iftira ve senaryolarla çalışmakta bir yandan da dış desteklerden cesaret alan yunan misali devlete kafa tutmaya kalkışmaktadırlar. Devletin tüm kamu ve kurumlarıyla dimdik ayakta kalmasını, dünyada söz sahibi olmasını hazmedemeyen bu zihniyet bu hal ve hareketleriyle de bir yandan seçimi sabote etmek görünen muvaffakiyetide baltalamak için çeşitli senaryolarada başlamışlardır.
Sağduyulu halkımızın, güçlü devletimizin buna fırsat vermeyeceğine inanıyor ve destekliyoruz.