SANAT VE SANATÇI EGOLARI

     Sanat ne kadar güzel ve hoş evrensel kavram değil mi dostlar. Üstelik bir o kadarda muhteşem zenginliklerle dolu insanlığa özel bir olgu. Sanatla aynı zamanda tabii ki sanatçı denilen özel, güzel ve yetenekli insanların olduğu bir mecra. Çünkü sanatçı olmadan sanat olamaz. Bu anlamda sanatçılar toplumun birer ferdi, parçası olmakla beraber farklı ruh hallerine  duygu durumlarına, psikolojilere sahip insanlardır. Sanatçıların icra ettikleri sanatı anlayan, önemseyen ve değerlendirip takdir edense sanattan zevk alan diğer insanlar ve kurumlardır. Nasıl ki sanat sanatçı olmadan bir anlam ifade etmiyorsa, sanatçıyı anlayıp, kabul edip takdir eden halk olmadan sanatçıda bir anlam ifade etmemektedir. Bu nedenle sanat, sanatçı ve değerlendiren toplum ayrılmaz bir bütün oluşturmaktadırlar. 
     Toplumdan sanata ve sanatçıya saygı, sevgi, ilgi, değerlendirme beklenmesi ne kadar doğal ve gerekli ise, sanatçıdan da toplumun değerlerine, inançlarına, örf ve adetlerine saygı beklenmesi de o kadar doğal ve gerekli olmaktadır. Çünkü sanatçı sanatını icra ederken toplumun kaynakları ve zenginliklerinden beslenmekte, aynı zamanda toplum tarafından onurlandırılıp baş tacı edilmektedir. Hatta sayıları azda olsa devrinde kıymeti anlaşılamayan sanatçılar gün gelmiş vefatlarından yıllar sonra takdir edilip yüceltilmişlerdir. Bazı sanatlarda sanatçıların ortaya çıkmasında o sanatçıların çok farklı, üstün ve özel yeteneklerinin olması gerekmektedir. Bu sanatçıların hayat hikâyeleri de çok enteresan sürmekte, farklı ve / veya aykırı yaşam felsefelerine sahip olmalarına sebep olmaktadır.
     Konumuzun öznesi olan sanatçı egosuna gelince, insana ait meşhur olma duygusunun bazı sanatçılarda geliştirdiği aykırı rencide edici davranış ve söylemleri, ego ve kibir halleri onlarda toplum karşısında kötü durumlara düşmelerine sebep olmaktadır. Toplum sanatçıyı aynı zamanda örnek ve değerli rol model bir şahsiyet olarak kabul edip görmek istemektedir. Çünkü sanatçı onlar için kendilerinden bir parça, sevdikleri çok özel bir insandır aynı zamanda. Maalesef bazı sanatçılar bizim toplumumuzda ego ve kibirlerinin kurbanı olmuşlar, toplumun kutsal değerlerine, inançlarına dil uzatıp hor görecek kadar alçalmışlardır. Sanat bir güzellik, özellik, bir incelik ve değerler bütünüdür. Bu hassasiyette gerçek bir sanatçı kendisini var eden topluma, inançlarına, devletine, milletine, vatanına, bayrağına, dinlerine asla hakaret edemez, hor göremez, yargılayamaz. Fakat ülkemizde kendini siyasetin marjinal aykırı, tehlikeli, terörist fikirlerine kaptırmış bir çok sanatçı resmen içimizdeki bir hain düşman gibi faaliyetlerde bulunmakta, toplumumuzu germektedir. Sanatçı kimliğinin arkasına saklanıp büyük bir aymazlıkla insani, milli değerlere saygısızlık yapmaları ancak sanat dışı aşağılık bir kimliğe büründürmektedir. 
     Evet sanatçının da kendine özel siyasi bir inancı, tercihi olabilir, fakat bu ona diğer görüşlere ve kutsallara hakaret hakkı vermez. Üstelik kendi siyasi görüşü karşıtları bile onun sanatını ve sanatından dolayı kendisini severken onlara ihanet ediyor olması hiç affedilemez. Bir sanatçı resim yaparken ben sanatçıyım pornografik sanatçıyım diyerek nasıl iğrenç resim yapamazsa, bir heykeltıraş nasıl edebe aykırı heykel yapamazsa, bir ses sanatçısı nasıl erotik seslendirme yapamazsa, bir şarkıcı da Adem ve Havva aleyhisselama hakaret edip küçülten şarkı sözleri yazıp söyleyemez. Bir sanatçı devletine, temsilcilerine, bayrağına, kurumlarına da hakaret edemez, bölücülük yapamaz. Her sanatın kendine özgü edep, adap, saygı sınırları vardır, var olmalıdır. Sanat ve sanatındaki seviye ne olursa olsun sanatçıyı toplumun üstünde sınırsız ego, kibir, özgürlük yetkisi vermez vermemelidir de.
     Toplumun anayasası olduğu kadar bir de yazılı olmayan etik kuralları, örf adetleri, temel manevi değerleri vardır. Bunları sanat adına sanatçı adına kimsenin örselemeye, bozmaya kaldırmaya, bölmeye hakkı yoktur. Sanatçı kendi sanatıyla saygın kimliği ile kalmalı her kesime kendini kişiliği, sanatı, mütevaziliği ile sevdirmeli kabul ettirmelidir. 
     Bu bağlamda yurdumuzun milli manevi değerlerine saygılı gerçek sanatçılarını da yürekten alkışlıyor sevgi, saygı ve minnettarlıkla anıyorum. İyiki varsınız yurdumun güzel insanları, sanatçıları. Sizlere selam olsun, sağolun, varolun.