2. MENEMEN VAKIASI
RAMAZAN TÜLÜ

RAMAZAN TÜLÜ

KUYUYA ATILAN TAŞ

2. MENEMEN VAKIASI

16 Ocak 2021 - 16:18

 Menemen vakısaı dediysem,1930 da Cumhuriyet Devrimlerine ve Anadolu Halkının Aydınlanmasına karşı çıkan gerici ayaklanmadan söz etmiyorum. Aksine 1923 ruhunu yaşatması gerekirken hatta o ismi kullanarak rant peşinde koşanları Cumhuriyet Değerlerini çıkarları uğrunu nasıl bertaraf ettiklerinden söz edeceğim.
İzmir Menemen’de son yapılan mahalli seçimlerde %53 oy alan CHP’li Serdar AKSOY Başkan seçilmiş. Bunun yanı sıra Belediye Meclis Üyelerinin de 15’ ini CHP almış. İttifak Ortağı İyi Parti de 3’ ünü almış. Karşı ittifakdan AKP 10. Ortağı MHP de 2 üye almış. Ayrıca 1’de bağımsız üye seçilebilmiş. Yani 31 üyeli Belediye Meclisinde Millet İttifakı üyelerinin sayısal çoğunluğu salt çoğunluğun üzerinde. Buna karşın Mevcut Belediye Başkanı yolsuzluk iddiası ile görevden alınmış. Böyle bir durumda çoğunluğu elinde bulunduran cenahın kendi aralarında en uygun kişiyi bularak ve O’nun üzerinde mutabık kalarak ittifakla o kişiyi seçmeleri değil mi? İşte öyle olmuyor. 1 Aralık 2020 de toplanan Belediye Meclis üyelerinin yaptığı seçimlerde oylama beraberlikle sonuçlanıyor ve haliyle yazı-tura atışıyla Başkanlığı AKP Adayı Aydın PEHLİVAN kazanıyor. Haklı Olarak Cumhur ittifakı üyeleri ve Başkan Pehlivan halkın oylarıyla ele geçiremedikleri makamı kura ile elde ediyor. Onlara diyeceğimiz bir husus yok, ayrıca başarılar diliyoruz.
Diyeceğimiz hususlar Millet İttifakının özellikle de CHP’li üyeleri üzerinden CHP’ye… Serdar AKSOY’dan boşalan koltuğa “Yok sen oturacaksın, olmaz ben oturacağım, daha çok rant nimetlerinden faydalanacağım. Sosyal statü yeterli değil. cebim de önemli!” tartışmalarıyla geçen süreçte Millet İttifakının göstermiş olduğu Deniz KARAKURT’u hem de 5 oy fark ile seçmesi gerekirken oylamanın berabere bitmesine sebebiyet veriyor. Tek Adam Rejimine karşı olduğunu savlayan ‘tek adamcıların’ marifetidir bu tablo…
Ülkedeki demokratik temayüller ve uygulamalar güzel ya da sıkıntılı ise bunda iktidar partisinin olduğu kadar ana muhalefetinde payı katkısı vardır. İktidar yönetim erkini elinde bulundurması sebebiyle durumdan oldukça memnundur ama halk kitlelerinin umutlarını boşa çıkaran, kendi partisi içinde demokrasinin kırıntılarını bertaraf ederek iktidarın kötü bir kopyası olmayı bile başaramayan ana muhalefete ne demeli. 1920 Anadolu Aydınlanması ve 1923 devrimlerini etkisiz bir hale sokarak hep birlikte elbirliğiyle ortaçağı yaşamak için çırpınıyoruz ve bu çırpınışta muvaffak da oluyoruz.
Hayırlara vesile olsun(!)