SİYASETEN KALİTE GEREKMEZ Mİ?
RAMAZAN TÜLÜ

RAMAZAN TÜLÜ

KUYUYA ATILAN TAŞ

SİYASETEN KALİTE GEREKMEZ Mİ?

07 Şubat 2019 - 15:40


 
31 Ocak 2019 günü benimde içinde bulunduğum 19 kişilik bir gurup CHP’li, İlçe Seçim Kuruluna İstifa Dilekçelerimizi verip bir de basın açıklaması yaparak istifa ettik.
 
İstifamız sonrasında keyfiyetimizin yankıları hala devam etmekte, çok sevdiğim ve saygı duyduğum hatta abi, abla diye hitap ettiğim kişilerden bile eleştiriler aldım.
 
Yakın dostlarımızdan  “Seçim öncesi bu yapılır mı?”,  “İstifa ettiğinize göre CHP’yi eleştiremezsiniz”, “Facebookta yazı yazamazsınız”  gibi serzeniş, yakınma eleştirilere maruz kalsak ta bir şekilde bertaraf etmeyi başardık.
 
Kaldı ki bizim istifamızın temelinde yatan, gerekçelerimizi ihtiva eden ‘Basın Bildirisini’ okusalar bu tür suçlamalara kalkışmayacakları kuşkusuzdu.
 
Neleri vurgulamıştık ‘Basın Bildirisinde’;  Yerel örgüt içinde tek kişi egemenliğinden söz etmiştik, Adayların ve kurulların o tek seçicinin icazeti ve onamından geçtiğini, Genel merkezinde bu keyfiyete göz yumduğunu ve hatta yetkili kıldığından söz etmiştik.
 
Bu bağlamda Anadolu’yu Emperyalist kuşatmadan kurtarmak için 1919 da Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığını, 2019 da ise Mustafa Kemal’in Partisinin Samsun’da aday göstermediğinden,  Yine Mustafa Kemal’in  B aşkenti Ankara’da Aday gösterecek bir CHP’li bulmayıp/bulamayıp “Sıkı bir Ülkücü” olduğunu kendisi beyan eden Sayın Mahsur YAVAŞ’ı tekrar aday gösterdiğini belirtmiştik Ekmelettin vakıasının bıraktığı acılar ve izler ortayken…
 
İstifamız sonucunda bir İlçe Gençlik Kolları Başkanı istifa eden eden bizler için basın vasıtasıyla “ALÇAKLAR” ifadesini rahatlıkla kullanabiliyorsa… (İhtimal ki o açıklamayı talimatla ve tek seçicinin gözüne girmek için yapmış, Sorgulama yeteneği ve kullandığı sözcüklerin manasını bilmediği için bu gafı işlemiştir, biz de kendini mazur görüp cahilliğine bağışladık zaten)
 
Sadece o mu, tek seçicinin onamı ve ataması ile getirilen insanlardan iyi ve güzel işler ve çalışmalar beklemediğimiz için istifa ettik zaten…
 
 O genç dışında, tek seçicinin vazgeçilmezi bir İlçe Başkanının milletin karısına kızına " kaşar" ve benzeri küfür ve hakaretlerle sosyal medya üzerinden mesajlar atıp, karşının göreceği süre kadar bekleyip silerse…
 
Anılan vazgeçilmezin tekrar Belediye Meclis Üyesi olmak amacıyla istifası sonrası yerine ikame edilen bir başka İlçe Başkanı da iktidar partisi üyelerine alenen küfür edip hakkında hükmedilen Adli Kontrol hükümlerince her gün karakolda imza veriyorsa…
 
İl Kadın Kolları başkanı Ülkücü camianın bıyıklarıyla alay edip Ülkücü bıyığı ile  Modacı  Cemil İpekçi’nin bıyıklarını karıştırması ve Sayın İpekçi’nin cinsel tercihleri üzerinden  kişilik haklarına  saldırıyorsa…
 
(Basından Cemil İpekçinin konuya ilişkin açıklamalarını izlemişsinizdir)
 
 Bir partide kalitenin hiç mi önemi yoktur?  Sınırlı örneklerini verdiğimiz bu görevlere daha yetkin ve etkin kişiler getirilemez mi?
 
Partide başarı bekleniyorsa ve parti yerelde /genelde iktidara gelip toplum sorunlarına çözüm üretecekse bu tür ciddiyetsizliklere niye göz yumuluyor?
 
Toplumsal sorunlar önemli değil belli kişilerin hükümranlıkları devam etsin ve onlar yetkili olsun diyorsanız o başka…
 
Çünkü o tip kişiler de kendi emirlerinden çıkmayan sadece kendine çalışan böylelerini seçecektir…
 
Böylece, kalitenin yerini kalitesizlik alacak ve başarı da 31 Mart’a değil bir başka bahara kalacaktır…