Ga­ze­te­ci,  ga­ze­te­ci­lik
SUAT DENİZ

SUAT DENİZ

 Ga­ze­te­ci,  ga­ze­te­ci­lik

05 Aralık 2020 - 12:51

Çok güzel bir ga­ze­te­ci­lik ya­zı­sı­nı ele almış Güray Öz, ga­ze­te­ci­li­ği an­lat­mış, bu­gün­ler­de kah­ve­de, so­kak­ta ko­nu­şu­lan­lar­la dev­le­tin ha­ki­mi­ne sav­cı­sı­na çamur atan Ay­dın­lı ken­din­den emin ve aydın ol­du­ğu­nu zan­ne­den oysa bir za­val­lı olan bi­ri­lerine ders ver­miş adeta.. Ek­ran­da kap­lan gibi ke­si­len ama sav­cı­nın kar­şı­sın­da adeta süt dök­müş ke­di­ye ben­ze­yen za­va­lı bir ga­ze­te­ci­nin du­ru­mu­nu özet­le­miş, bu işi ah­la­ki ve na­mu­suy­la ya­pan­la­rın ya­nın­da...
Dert­le­ri deş­mek, iyi git­me­ye­ni, giz­le­ne­ni or­ta­ya çı­kar­mak gibi bir mis­yo­nu olan ga­ze­te­ci­li­ğin hu­zur­lu bir iş ol­ma­dı­ğı bi­li­nir; ama top­lu­mun hu­zu­ru­nu bozan çamur atan ga­ze­te­ci­le­re tokat gibi cevap ver­miş...duayen gazeteci..
Bizim gibi ül­ke­ler­de ga­ze­te­ci­ler çok çek­ti­ler, çe­ki­yor­lar. Öl­dü­rül­mek, ya­ra­lan­mak, hap­se­dil­mek, teh­dit edil­mek, linç edil­mek, yaz­dı­ğı­nı çiz­di­ği­ni san­sür­le­me­ye zor­lan­mak, hepsi de ga­ze­te­ci­nin ha­ya­tı­nın par­ça­sı­dır; buna kar­şın ga­ze­te­ci, bütün bun­la­ra gücü yet­ti­ğin­ce di­re­nir, her ko­şul­da işini yap­ma­ya odak­la­nır, Ama bazı gün öyle bir hale ge­lir­ki gö­re­vi top­lu­mu ay­dın­lat­mak olan ga­ze­te­ci­ler bizim  20 -30 po­lis­le evin­den alı­nır, aynı bizim alındığımız gibi  si­ya­si iradenin bas­kı­ları so­nu­cu...
Ba­zı­la­rı bil­mez ga­ze­te­ci­le­rin ger­çe­ğe vur­gun ki­şi­ler ol­du­ğu­nu,  Bizim varsa yoksa ha­ber­dir işi­miz. Ha­be­rin kı­rıl­gan, çabuk ze­de­le­ne­bi­len, çar­pı­tı­la­bi­lir bir ya­pı­sı ol­du­ğu­nu bi­li­riz. O ne­den­le ti­tiz­lik­le ko­run­ma­sı, sahip çı­kıl­ma­sı, ona buna peş­keş çe­kil­me­me­si, pa­ray­la sa­tıl­ma­ma­sı ge­re­ken bir eser­dir haber. Onu sak­lan­dı­ğı yer­den, hap­se­dil­di­ği ka­ran­lık­tan ışığa, ay­dın­lı­ğa ga­ze­te­ci çı­kar­tır. Haber, ka­ran­lı­ğa bin bir türlü da­la­ve­re ile tı­kıl­mış, ba­şı­na ge­le­cek­ler sık sık anım­sa­tı­la­rak ür­kü­tül­müş, kur­ta­rıl­ma­yı, tı­kıl­dı­ğı yer­den çı­kar­tıl­ma­yı bek­le­yen ger­çek­tir. “Haber eşit­tir ger­çek” denk­le­mi bu ne­den­le tar­tış­ma­sız doğ­ru­dur. Haber ger­çe­ği yan­sıt­mı­yor­sa, zaten haber değil as­pa­ra­gas­tır. Ga­ze­te­ci de şak­la­ban­lı­ğın, ha­cı­yat­maz bir eski GYY’nin icadı “sit­com”cu­lu­ğun değil, ger­çe­ğin yani ha­be­rin us­lan­maz, vaz­geç­mez, inat­çı aşı­ğı­dır.

Doğal ola­rak da­la­ve­re­le­ri, soy­gun­la­rı, ba­şa­rı­sız­lık­la­rı, çar­pık iliş­ki­le­ri, yol­suz­luk­la­rı, vur­gun­la­rı, gizli saklı po­li­ti­ka­la­rı her­han­gi bir yan­daş­lık kay­gı­sı, ide­olo­jik bağ­lı­lık duy­ma­dan mey­da­na çı­ka­ran ha­ber­ci­nin düş­man­la­rı; ma­ale­sef ger­çek­le­ri sak­la­yan, yalan söy­le­yen yü­zü­ne sap­la­nan ça­mu­ru ya­la­yıp yutan sözde bü­rok­rat yada ida­re­ci­ler­dir.

Ga­ze­te­ci doğ­ru­ya doğru yan­lı­şa yan­lış di­ye­bi­li­yor­sa ga­ze­te­ci­dir.

Ga­ze­te­ci eğer san­sü­rü kır­mak, ha­be­ri­ne sahip çık­mak is­ti­yor­sa, bedel öde­me­yi de göze al­ma­lı­dır. Bizim gibi...​Kimi zaman ga­ze­te­ci­nin ça­lış­ma alanı iyice da­ra­lır; ik­ti­dar sa­hip­le­ri ger­çek­le­ri ya­zan­la­rın pe­şi­ne dü­şer­ler. Önce lüks ka­fe­tar­ya­da ko­nu­şup, pa­zar­lık yapıp 30 po­lis­le evin­den al­dı­rır doğru ya­zan­la­rı. sonra da geçer kar­şı­nı­za sinsi sinsi güler, tebrikleri kabul eder..."bak ben nasıl aldırdım bunları der", geçmişteki tüm pisliklerini unutur unuuturmaya yutturmaya çalışır....
Irk­çı­lı­ğa, nef­ret söy­le­mi­ne karşı mü­ca­de­le­yi, bas­kı­ya, zulme, şid­de­te karşı, çar­pık iliş­kil­ke­re karşı, de­mok­ra­si­yi sa­vu­nan, iç ve dış po­li­ti­ka­da yan­lış­la­rı kork­ma­dan eleş­ti­ren, doğ­ru­ya doğru, yan­lı­şa yan­lış di­ye­bi­len bu­lun­du­ğu iliin daha iyi yer­le­re gel­me­si için yol gös­te­rip eleş­ti­ren ga­ze­te­ci­ler ba­zı­la­rı­nın hiç  hoş­la­rı­na git­mez. Onlar ga­ze­te­ci­nin ya­lan­la­rı, çar­pı­tıl­mış olanı ter­cih et­me­si­ni ister, sineklik yaptırdım der el altından para öderler.. Hatta  bunun için bin bir türlü yolu de­ner­ler. Eğer ül­ke­de de­mok­ra­tik hak­lar iyice kı­sıtan­mış, oto­ri­ter yö­ne­ti­min is­tek­le­ri pat­ron­lar için emre dö­nüş­müş, mah­ke­me­ler ba­ğım­sız­lık­la­rı­nı yi­tir­miş, gü­ven­lik güç­le­ri ya­sa­la­rı değil, yasa ye­ri­ne koy­duk­la­rı emir­le­ri din­ler hale gel­miş­ler­se, ga­ze­te­ci artık ağır bir sı­na­vı göze almak zo­run­da­dır. Al­nı­nın akıy­la bu sı­nav­dan çık­mak, o güne kadar ko­ru­ma­yı ba­şar­dı­ğı il­ke­le­ri ko­ru­ma­yı sür­dür­mek is­ti­yor­sa, açık söy­le­ye­lim işi­niz,  işi­miz zor­dur.
Allah doğru yaz­dı­ğı halde işine gel­me­di­ği için kah­be­ce ha­re­ket eden­ler­den tüm ga­ze­te­ci­le­ri ko­ru­sun...