Her dönem yazdım,’yazdın da ne değişti’ dendi,
Sadece kendim bizim için yazdım,
Düzeni ve düzeni değiştirmek gibi iddialı düşüncelerim hiç olmadı,
sadece yazdım, hiçbir dönem zulme ve lince ortak olmadım
yandaş olmaya zorlandım olmadım, bir tek seçim dönemi tek taraflı oldum herkesin olduğu gibi, sonuçta ekmek davamızdı olmadı...sonra . sindirilmek istendik, saldırdılar kahbece hem de yanı başımızdakiler gazeteciler... başkalarının yaptığını görmediler bizim yaptıklarımızı göğe çıkardılar.. sinmedik...
bedel ödemekse ödedik, sağlığımla huzurumla...
Bundan sonrada‘kimse yok mu ’ denmesin diye yazdım, yazdık...yazağız...
‘Hepiniz ordaydınız’ dedirtmemek için yazdım, yazdık yazacağız...
Safım belli olsun diye yazdık ...
Yazarak tarihe şerh düşmek gibi bir hadsizliğe hiç girişmedim,
Bazen keyfine yazdım bazen inadına,
bazen rahatsız olduğum için yazdım bazen rahatsızlık vermek için,
Ama itiraf ediyorum ;
ne DÜZENİ değiştirmek için yazdım ne de MAKAMI değiştirmek için,
Hep haklı olmak gibi bir derdim hiç olmadı,
haklı da oldum haksız da
Sadece yazdım, yazdık..yazacağız..
bazen doğru olduğuna inandığım şeyleri yazdım,
bazen yanlış olduğuna inandığım şeyleri yazdım,
yazmış olmak için de yazdım
Gevezelik olsun diye de yazdım, sırf uyku tutmadı diye de .....
şöhretine de yazdım, şehvetine de
Bazen dikine yazdım
bazen yamacına
Ama susmaktan nefret ettim
susmadım,
en çok korkaklardan nefret ettim. hırsıza hırsız, ahlaksıza ahlaksız, diyemeyenlerden nefret ettim inadına yazdım, yazdık korkmadım korkmadık...30 polisle aldılar, sağlığımı hiçe sayarak aldılar beni,..sormadılar bile "ya sen 4 anjiyo 1 bay pas olmuşsun iyimisin" şimdi sağlık problemin var mı ? diye emniyette tuvaletin suyundan ilacını içmemi istediler içtim sustum....eşimin çantasından ne çıktıysa sanki mücevher bulmuş gibi Denge Gazetesinin meşhur kardeşlerine birileri servis etti.. kaldırsın yayını diye savcıya şikayetçi olduk...olmaz dediler kaldırmadılar Emniyet Müdürüne yazdım."nasıl oluyor da bu durum servis ediliyor".. yazıda kaldı... şimdi çok açık net yazıyorum... bu saatten sonra sağlığım sonucu şehadete erişirsem o babamı eşimi, oğlumu kardeşimi benden ayırırlarsa sorumlusu bilin ki Rektör Osman Selçuk Aldemir'dir... çok açık ve net söylüyorum..benim bu saatten sonra ölümümden bizi terörist, Fetöcü, kumpasçı şantajcı ilan eden ama şu ana kadar hiç birini ispatlayamadığı için tepeden bakan ortalığı kendince karıştırmaya çalışan ekmeğimizle oynayan Osman Selçuk Aldemir sorumludur...
,,,,,,,
Tekrar Net söylüyorum.rektör bey....Bize herşeyi diyebilirsiniz ama asla şantajcı, kumpasçı, fetöcü, korkak diyemezsiniz ,,,,Ben namsuluyum .. anam babam hacı, siz namussuzsunuz diyemezsiniz..
ortada kuyu var yandan geç de asla diyemezsiniz,çevir kazı yanmasın da diyemezsiniz
üç maymunu oynadın diyemezsiniz,
bize asla nasihat edemezsiniz, Yasin ile Baki, ve ne olduğunu öğrendiğimiz Oğuzhan ile korkutamazsınız...
Çünkü yukarıda Allah var, O Allahtan başka kimseden korkmayız...korkmayacağız... Ahlaksıza ahlaksız, hırsıza hırsız, demeye biz devam edeceğiz..
nokta...