AK PARTİ KONGRESİ VE ÖMER ÖZMEN

Geçtiğimiz pazartesi (18 Ocak) Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda AK Parti Aydın 7.Olağan Kongresini yaptı. Önceden sonucu belli olan kongreye sadece gözlemlemek için katıldım.
Kongre salonu neredeyse iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalıktı. İçeri giriştei sanırım  HES kodu kontrolü yapıldı ki uzun uzun kuyruklar oluştu. Basın için ayrılan yer salon ortasına oturanları oldukça rahatsız etti.
Ayrıca salon içinde maske dışında sosyal mesafa kuralları yerle bir edildi. Bir çok telefondan yapılan canlı yayınların altına onlarca konuyla ilgili tepkiler ortaya kondu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video-konferansla katıldığı, kongre sakin başladı, sakin bitti. AK Gençlerde olmasa salonda çık çıkmayacaktı.
Kongrede Parti sözcüsü Ömer Çelik ve Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan’ın konuşmaları oldukça etkiliyici idi.. İşte siyasi tecrübe bu dedirtti. Diğer vekillerin konuşmaları salonu hiç ayağa kaldırmadı.  kongre konuşma kalitesi açısından İl Başkanı Özmer Özmen de dahil vekiller sınıfta kaldı.  Rıza Posacı’nın konuşmasından kimse bir şey anlamadı. Mustafa Savaş’ta şöyle geçmişteki kongre konuşmalarına baktım sadece “Adam Gibi Adam Recep Tayyip Erdoğan” sözünü hep tekrarlamış, her kalabalığa hitapta bu sözü söylemiş.  Yani bir tek burada alkış sesi yükselmiş.. Metin Yavuz vekilimde konuşması çok sade olmasına rağmen ulusal basında en çok konuşulan ve yer alan vekil olması da çok ilginçti. Özmer Özmen de bildik konuşmalarını yaptı. Ha bu arada Özmer Özmen’in bir ara beni göstertip maskemi burun üstüne çekmem uyarısı çok gülünçtü. Salonda sosyal mesafe yerle bir iken…
Ama salonu uykudan uyandıran konuşmanın babasını Ömer Çelik yaptı. “İşte bu be” dedirten konuşmasında mikrofonu alıp platformda gezmesi. Ve “ salonda en uçtaki oturan kişi benim için herşeyden daha önemli” demesi tam tecrübe göstergesi hitap ve dokunuş şekliydi. Herkes ayağa kalktı. Tabi  Çiğdem Karaaslan’ın düzgün Türkçesi ile salonda bulunan partililere dokunan konuşmasını hayranlıkla izledik. Unutulmamalıki, özellikle sık sık halkın karşısına çıkan siyasetçilerin başarılı bir konuşmanın olmasında beden dilini kullanmasının da önemi büyüktür. Beden dilinin kullanılması, verilmek istenen mesajın doğru anlaşılmasını sağlamaktadır. Tabii ki doğru ve yerinde kullanılan beden dili konuşmacının başarılı olasını ve etkili konuşma yapmasını sağlamaktadır. Beden dili; jestler, mimikler, oturuş, duruş v.b. tavır ve davranışların ortaya koyduğu hareketler bütünüdür. . Beden dilinde yüz ifadeleri yani mimiklerden sonra en çok dikkat çeken jestler yani el-kol hareketleridir. Özellikle eller ve parmakların kullanılması insanın sözsüz olarak duygu ve düşüncelerini karşıya iletmesinde önemli yer tutar. Başarılı bir konuşmada insanın en çok kullandığı organı elleridir. Konuşma sırasında “ellerini konuşturan” konuşmacılar daha çok başarılı olmuşlardır. Çünkü vermeye çalıştıkları mesajları desteklemişlerdir.
 Bakın Yazar Duran Teke hocam da kongredeki hitap şekilleriyle ilgili şu eleştiriyi yapmış…
“Kürsüde konuşmanızı koyacak bir dosya da mı bulamadınız, siz bu özensiz tavrınızla bir bakanlığı ziyaret ettiğinizde isteğiniz ne kadar ciddiye alınır?
Bırakın bir bakanlıktaki bir genel müdürlüğü, bu davranışınızla devri iktidarınızda siz bir il müdürlüğünde bile iş yaptırmakta zorlanırsınız.
Bizim vekillerimiz hitabet çeşitlerinden de mi bihaberdirler ne?
Bunca yıldır siyasetin içinde olan bir vekilin konuşma metninin içeriği, konuşurkenki vurguları ilk defa okul müsameresinde sahneye çıkan bir çocuğunki gibi mi olur?” Yani sözün özü, kongrede misafirler dışındaki konuşmalar çok basit ve hafif kaldı.
Evet AK Parti İl Teşkilatı  Başta Ömer Özmen olmak üzere ilk iş olarak kongrede hitap şekillerini inceleyip, partide “hitap ve beden dili” konusunda bir çalışma yapması şart. Zira seçim döneminde bu çok lazım olacak.
 
 
ÖMER ÖZMEN 3. KEZ BAŞARILI OLUR MU ?
 
Bu sorunun cevabını yaklaşık 5-6  yıldır ya da son 2 seçimdir maalesef Ömer Özmen açısından olumlu olmadığı aşikar. Öncelikle Ömer Özmen gerçekten iyi bir insan, naif bir kişilik ama bu siyasette yeterli olmuyor. Bir kere Ömer Özmen ve ekibinin Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile yan yana gelebilmesi için halka, “samimi dokunuş” yapması şart.
Şimdi sorarım.. Sayın Ömer Özmen beye,, son 5 yıldır köyüm Koçarlı Hacıhamzalar Mahallesi (eskiden köydü) bir kez olsun gittiniz mi ? Boğaziçi, Orhaniye , Cin Cin tarafına kaç defa gittiniz ? Mera kahvesinde köylüler ile oturup sohbet ettiniz mi ? Bence zor bir soru olabilir . Ama ben ne zaman gitsem ki haftada 3 gün köyüme gidiyorum. Büyükşehir ekipleri hep orda sahada, Büyükşehir’in araçları köylülerin yanında, ekmek dağıtan, kömür dağıtan, Özlem Çerçioğlu’nun hediyelerini selamıyla alan köylüler o kadar mutlu ki, Siz il başkanı ve yönetiminizle çok basit şekilde ifade ettiğim gibi bunları kaç defa yaptınız. İsterseniz bu hafta gidin. Yollarda hummalı çalışan büyükşehir çalışanlarını görüp bana hak vereceksiniz.
Biliyorum bunlar size çok basit gelecek ama bu basit işleri yapmadığınız sürece Özlem Çerçioğlu’nun yanına hiçbir zaman gelemeyecek, onu geçemeyecek, Büyükşehir Belediyesine sahip olamayacaksınız.
. Kusura bakma Ömer Başkan  eleştiriye tahammülünüz yok. Bir eleştirdik selam bile vermez oldunuz. Ama bazen bir doğru yüz yanlışı ortadan silebilir.