MHP İZMİR MİLLETVEKİLİ AYDIN'IN HAVA KİRLİLİĞİ SORUNUNU TBMM'YE TAŞIDI

MHP İZMİR MİLLETVEKİLİ AYDIN'IN HAVA KİRLİLİĞİ SORUNUNU TBMM'YE TAŞIDI

MHP İZMİR MİLLETVEKİLİ AYDIN'IN HAVA KİRLİLİĞİ SORUNUNU TBMM'YE TAŞIDI
30 Ekim 2018 - 20:35


  MHP gurubu adına  İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hasan Kalyoncu,  Aydın'daki hava kirliliğiyle ilgili olarak sunulan araştırma önergesi üzerine TBMM'de konuşma yaptı.
Kalyoncu,  çevre kirliliğinin dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük sorunlara sebep olduğunu belirterek, ülkemizde hava, toprak, su kirliliğiyle ilgili çalışmaların son yıllarda artarak devam ettiğini  ve kontrollerin sıklaştırıldığını söyledi.
Kalyoncu, şöyle devam etti:
"Aydın ilinde 6 adet hava kalitesi izleme istasyonu mevcut olup on-line olarak izlenmesi sağlanmaktadır fakat 2017 Çevre Durum Raporu'nda Aydın ilinde jeotermal etkiler tam manasıyla irdelenmemiş ve etkileri ortaya konulmamıştır. Aydın'da sülfür dioksit ortalama değerlerinin yaz ve kış mevsimleri Türkiye ortalama değerlerinin çok üstünde olmasının sebeplerinden biri de jeotermal santrallerdir. Şu anda Türkiye'de üretimde olan tüm jeotermal santrallerin yüzde 85'i Aydın'da yer almaktadır. Gelecek planlaması içerisinde de yüzde 70 civarının Aydın ilinde olması öngörülmektedir. Bu uygulamalarda gerekli önlemler alınmazsa tarım kenti olan Aydın çok olumsuz yönde etkilenecektir. Bu tespit Çevre Bakanlığı verilerine göre de doğrulanmakta, jeotermal atıkların en fazla toprak kirliliği yaptığı ilk üç il arasında Aydın'da yer almaktadır.
Ülkemiz için enerji gereksinimi göz ardı edilemez fakat enerji temini diğer alanları asgari düzeyde etkilemeli ve sürdürülebilir şekilde devam etmelidir. Çevre ve doğaya zararı engellenmeli ve en düşük seviyeye indirilmelidir. Tarım alanlarına ve yakın bölgelerde faaliyet gösteren tesislerin tarım üzerindeki etkileri ve gelecekte oluşturabileceği etkiler tam olarak belirlenerek önlenmelidir. "

MİLLİYETÇİLİK ÇVRECİLİKTİR


Kalyoncu, Milliyetçi Hareket Partisi olarak çevre kirliliği konularına bakış açılarının oldukça net olduğunu belirterek, "Türk milletine ve vatanına zararlı olan her şeye karşı bir tavır içerisindeyiz. Çevrenin ve doğanın korunmasının hem millî hem de inanç açısından gerekli olduğunu ifade ediyoruz. Vatan sevgisi esası itibarıyla sadece bir sınır çizgisinin içerisindeki toprak parçasına duyulan sevgi değildir. Bizim vatan sevgimiz kurduyla kuşuyla nehriyle gölüyle ağacıyla deniziyle bütün doğal varlıklarıyla bu coğrafyayı sevmektir. Bu sevgi bütün dünyanın doğal varlık ve dengesini korumayı da içine almaktadır. 
Bu düşünceyle son söz olarak diyoruz ki: Milliyetçilik çevreciliktir" dedi.