İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Türkiye’nin Libya’da itibarının zedelenmesi için saldırı tehlikesinde olacağına dikkat çekerek bu nedenle tezkereye karşı çıktıklarını söyledi. Olası bir gerginlikte kimsenin Türkiye’nin yanında olmayacağını ekleyen Sezgin, “Türkiye’nin ulusal güvenliği tehdit altında değilken 2 bin kilometre mesafeye Mehmetçiği yollamak bataklığa saplanmaktır” dedi.
Türk askerinin Libya’ya gitmesinin önünü açan tezkere TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Meclis’te yapılan oylamada İYİ Partili vekiller “Hayır” oyu kullandı. İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında tezkereye neden karşı çıktıklarını anlattı.
“CİDDİ HATALAR YAPILDI”
Tezkerenin çok ciddi tehlikeleri beraberinde getiren bir hamle olduğunu vurgulayan Sezgin, bütün Doğu Akdeniz ülkeleriyle ihtilaf halinde olunduğunu belirterek “İktidarın Doğu Akdeniz’de hidrokarbon dediğimiz gaz ve petrol rezervleriyle ilgili politikası, deniz yetki alanlarının paylaşımıyla ilgili politikası hem gecikmiş hem de çok yanlıştır. Vakitlice oturup anlaşabilseydik Doğu Akdeniz’deki araştırma ve sondaj çalışmalarımızı başlatabilseydik bugün bambaşka bir yerde olurduk, Libya’ya mahkum olmazdık. Çok ciddi hatalar yapıldığı için bugün Libya’ya mahkumuz” dedi.
“SURİYE’DEKİ TEHDİDİN DE SORUMLUSU İKTİDAR”
Suriye’den doğan tehdidin sorumluluğunu iktidara yükleyen Sezgin, “Mehmetçiğin yurtdışına gönderilmesi söz konusu olduğunda Türkiye’nin milli güvenliğine yakın tehdit var mı ona baktık. İkincisi uluslararası meşruiyet var mı ona baktık. Daha önce Suriye’ye 3 kere asker gönderildi. Destekledik çünkü, vahim hatalardan dolayı Suriye Türkiye için riskli, birçok tehdidi içinde barındıran bir coğrafya. Suriye’de doğan tehdidin de esas sorumlusu iktidardır. Hatta biz vekaleti siyasi iktidara değil ordumuza verdik” diye konuştu.
“BU SAVAŞA MÜDAHİL OLUNMASI GAYRİ MİLLİDİR”
Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusunda muhtıra imzalandığını hatırlatan İYİ Partili vekil, “Biz bunu gecikmiş bir hamle olarak gördük ve destekledik. Ülkenin lehine olan bir hamleyi desteklemememiz söz konusu değil. Libya ile imzalanan bir metin daha vardı ve biz bundan şüphe duyduk. Metinde çok fazla belirsizlik vardı. Söz konusu iç savaş Araplar arasında bir savaş. Türkiye’nin bu savaşa müdahil olması gayri millidir. Zira Libya’da milli güvenliğimize yönelik yakın bir tehdit yok ve bu metne olumsuz oy kullanıyoruz” şeklinde konuştu.
“KİMSE YANIMIZDA OLMAZ”
Türkiye’nin itibarının zedelenmesi için saldırı tehlikesinde olduğunu ve savaşa girilmesi halinde kimsenin Türkiye’nin yanında olmayacağının altını çizen Sezgin, “Sayın Cumhurbaşkanı ‘davet gelirse gideriz’ ifadelerini kullandı, rahatsızlığımız daha da arttı. Araplar arası bir iç savaşta Mehmetçiğin kanının dökülmesini istemiyoruz. Ayrıca siyaseten yanlış ve Türkiye’nin çıkarlarına aykırı buluyoruz. Bu tezkere ucu açık, muğlak bir tezkere. Türkiye’nin ulusal güvenliği tehdit altında değilken 2 bin kilometre mesafeye Mehmetçiği yollamak bataklığa saplanmaktır” dedi.
“HÜKÜMETİN SİCİLİ KÖTÜ”
İktidarın söylemlerinden yola çıkarak gayri ciddi yaklaşım sergilendiğini iddia eden Sezgin, “Suriye’de Araplar arası bir iç savaşa katıldık, hükümetin sicili çok kötü. Sonucu milyonlarca Suriyeli mülteci, milyarlarca dolar ve milyarlarca ekonomik kayıp, ilişkilerin akamete uğraması. Suriye’den sonra ikinci bataklığın içine girmek doğru değil, tek başımızayız. Cumhurbaşkanı Yardımcısı ‘Sonunu düşünen kahraman olamaz’ dedi. Kahramanlık için dış politika yapılmaz. Gelecek nesillerin güvenliği söz konusu. Bunu Cumhurbaşkanı Yardımcısının söylemesi dahi iktidarın ne kadar gayri ciddi yaklaşımda olduğunu gösteriyor. Fakat tehdide maruz kalan Mehmetçik olacak. Bu akıl ve ahlak açısından zayıf bir hamle" ifadelerini kullandı.
