Erdoğan Putin zirvesinden İdlib'de ateşkes ve "güvenlik koridoru" kararı çıktı

Erdoğan Putin zirvesinden İdlib'de ateşkes ve "güvenlik koridoru" kararı çıktı

Erdoğan Putin zirvesinden İdlib'de ateşkes ve
05 Mart 2020 - 20:44

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İdlib'de büyüyen krize ilişkin Moskova'da gerçekleştirilen ikili görüşmesi sona erdi. Liderlerin 2 saat 40 dakika süren ikili görüşmesi ve heyetlerarası görüşme toplam 5 saat 40 dakika sürdü. Erdoğan ve Putin'in açıklamalarının ardından dışişleri bakanları ateşkes anlaşmasını duyurdu. 

Putin'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Yılbaşından itibaren faaliyet gösteren terör unsurları arttı. Sivil yerleşim alanları ateş altında tutulmaktadır. 1 Mart tarihinde roket atar sistemiyle bir saldırı daha yaşandı. Yılbaşından itibaren saldırı sayısı 15 olarak kaydedildi ve her seferinde biz Türk meslektaşlarımıza bilgi verdik. Militanlar yeni çatışmaları tetikleyebildiler. Türk askerler arasında da kayıplar vardı. Bu münasebetle taziyelerimizi yenilemek istiyorum. Bazen görüş ayrılıklarımız oluyor fakat kritik durumlarda her zaman mutabakatlarla uzlaşabilmeyi başarıyorduk, çözümler üretiyorduk. Bugün de öyle oldu. Ülkelerimizin Astana formatı çerçevesinde çalışmaları devam ettime niyeti olduğunu bir kez daha teyit ediyoruz. Bugün birkaç kurumlar arası istişare yapıldı. Heyetler İdlib'deki kriz konusunda detaylı görüştüler. Uluslararası terör örgütleriyle mücadelemizi de azaltmayacağız. Ortak bir belge hazırladık. Bu belgeyi dışişleri bakanları beyan edecekler. Sayın Erdoğan'la bugün 6 saatlik görüşmelerde bu belgeyi hazırlamış olduk. İdlib bölgesinde ateşkesin ve çatışmaların durdurulmasına vesile olacağını ve nihayet sivillerin ızdıraplarına son verileceğini, insani yardım konusunda ilerleyebileceğimize karar verdik. Türkiye Cumhurbaşkanı'na ilişkilerimizin seviyesini teyit ettiği için teşekkür ediyorum."

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Öncelikle sayın Putin'e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Kritik gelişmelerin cereyan ettiği dönemde yeniden bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Özellikle Suriye'deki durumu ve İdlib'deki son gelişmeleri ele aldık. Yaklaşık 6 saat süren bir çalışma yapıldı. Samimi diyalog kapsamında benzer ve farklı görüşte olduğumuz tüm konuları görüştük. Türk Rus münasebetlerinin derin kökleri vardır. Güçlü geleneğe sahip iki devletin ve halkın da tarihidir. Bu sene üst düzeyli iş birliği konseyinin toplantısı için Sayın Putin'i ülkemize bekliyoruz. 2018'de Soçi'de vardığımız mutabakatla İdlib'de nispi istikrarı sağlamıştık. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi muhafaza edilecek, statükonun korunması için gerekli tüm tedbirleri alacaktık.Rejimin geçen mayıstan beri yoğunlaşan saldırıları İdlib'de tesis ettiğimiz sükuneti bozmuştur. Gelişmelerin birinci derecede sorumlusu rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın tamamının terörist olarak ilan edilip ağır bombardımana maruz bırakılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Ofisi verilerine göre sayıları 1 buçuk milyonu bulan bölge halkıu sınırlarımıza yığılmıştır. Türkiye de böyle bir tehdit karşısında eli kolu bağlı kalacak değildir. Bir süre önce bölgede Rusya ile tesisi konusunda uzlaştığımız istikrarı sağlamak üzere İdlib'e ilave askeri birlikler gönderdik. Sahada çok daha aktif bir şekilde yer aldık. Bölgede bulunan Rus güçleriyle koordinasyonu sıkı tutmaya özen gösterdik. Yaşanan üzüntü veren hadiselerin ardından yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz hale geldi. Bu konuyu enine boyuna konuştuk. Rusya'yla aramızdaki iş birliği ruhu Suriye'deki ihtilafa son verilmesine yönelik çabalara emsalsiz bir katkı sağlamıştır. Çalışma ilişkimizi sürdürmeyi arzu ediyoruz. Bizimle hemfikir olduğuna inandığımız Rusya'nın rejimin iş birliğimizi zedeleyecek eylemlerine göz yummayacağına inanıyorum. En kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek ardından birlikte gerçekleştireceğimiz adımları atacağız. Bu gece 00.01 yani gece yarısı itibariyle ateşkes yürürlüğe girecektir. Türkiye bu süreçte rejimin her türlü saldırganlığına cevap verme hakkı saklıdır. Türkiye Soçi mutabakatı dahil bölgedeki insiyatiflerini sürdürmede kararlıdır. Bugünki toplantımızın Suriye'deki ihtilafa kalıcı çözüm bulunması çabalarına katkı vermesini temenni ediyorum."

Açıklamaların ardından dışişleri bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Sergey Lavrov ateşkes kararının detaylarını paylaştı. 

Lavrov'un açıklamaları şöyle:

"Politik bir süreç sonrasına bu sürecin nihayete ereceğini ifade etmekteyiz. Bu şekilde düşünerek insani durumun kötüleşmesinin engellenmesi gerekmekte, insanların desteklenmesi gerek. İnsanların Suriye'ye dönmesinin kolaylaştırılması lazım. 6 Mart gece 12'den itibaren ateşkesin sağlanması sonrasında bu süreçte bir savunma bakanlıkları çerçevesinde bir koridorun oluşturulması önümüzdeki 7 gün içinde."

Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığına olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan grupları ortadan kaldırmaya yönelik kararlarını yineleyerek Suriye ihtilafının askeri çözümü olamayacağını belirterek, insani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere koruma ve insani yardım sağlanmasının, ülke içinde yerinden edilmelerin önlenmesiyle, mültecilerin ve yerinden edilen kişilerin Suriye'deki yerlerine döndürülmesine karar verildi.

 

"İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde tüm askeri faaliyetler 00.01'den itibaren duracaktır. "

"M4 karayolunun kuzeyi ve güneyinde 6 kilometrelik bir güvenlik koridoru tesis edilecektir."