"Meslek odalarının demokratik bir şekilde yapılan seçimlerine gösterilen tahammülsüzlüğe bir son verilmelidir."

"Meslek odalarının demokratik bir şekilde yapılan seçimlerine gösterilen tahammülsüzlüğe bir son verilmelidir."

23 Mayıs 2020 - 08:42

 

Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği Aydın İl Koordinasyon Kurulu, Aydın Barosu, Aydın Tabip Odası, Aydın Serbest Muhasebeci Ve Mali Müşavirler Odası ortak bir basın açıklaması yaparak baro ve akademik meslek odalarının yapısının ve seçim sistemlerinin değiştirilmesine ilişkin saldırıyı kınadılar.
Yapılan açıklamada,  Aydın Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Aydın İl Koordinasyon Kurulu, Aydın Tabip Odası ve Aydın Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası olarak yurttaşların ve üyelerinin Covid-19 salgınının etkisiyle, virüs tehdidi altında sosyal ve ekonomik anlamda büyük zorluklarla mücadele ettiği bugünlerde; baro ve akademik meslek odalarının yapısının ve seçim sistemlerinin değiştirilmesine ilişkin tartışmaların yeniden gündeme getirilmesini üzücü ve endişe verici olarak görüldüğü vurgulandı.
Açıklamada, şu hususlara yer verildi:
"Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde; meslek odalarımızın da Anayasamız ve kuruluş kanunlarımız uyarınca ‘kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları oldukları açıkça belirtilmektedir. Demokratik hukuk devletinin teminatı barolar ile akademik meslek odalarımızın Anayasa ve yasalarla belirlenen kuruluş, görev ve sorumlulukları ile demokratik seçim esaslarının; demokratik bir süreç işletilmeden, meslek odalarından ve üniversitelerden görüş ve öneri alınmadan, yine bu görüş ve önerileri sunanlardan oluşacak bir komisyonda değişiklik önerilerini tartışmaya açmadan, gizlice ve kapalı toplantılarla, değiştirilmek istenilmesi kabul edilemez bir durumdur. Kamu yararını gözetmeyi öncelik olarak gören, kamu hizmetini ; eşit ve demokrat bir biçimde yerine getiren baro ve akademik meslek odalarının, seçim sistemlerinde de üye sayılarının en demokratik şekilde temsil edildiği ve katılımcı demokrasi anlayışı ile hareket edildiği tüm üyelerimiz tarafından bilinmektedir. Bu nedenle demokrasiye ve meslek odalarının demokratik bir şekilde yapılan seçimlerine gösterilen tahammülsüzlüğe bir son verilmelidir. Kuruldukları günden bu yana; üyelerinin mesleki, sosyal ve ekonomik sorunlarını; yurttaşların toplumsal ve ekonomik sorunlarından ayırmadan, hukuki ,teknik ve mali bilgisini kamunun hizmetine sunan, halkın hak ve özgürlüklerini savunan bu kuruluşlar demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin de teminatıdır. Geçtiğimiz yıllarda da defalarca kamuoyunun gündemine getirilen, ‘barolara ve akademik meslek odalarına üyelik zorunluluğunun kaldırılması, her ilde birden fazla baro ve akademik meslek odası kurulması ve seçim sistemlerinin değiştirilmesine yönelik çalışmalarla; barolar ve akademik meslek odalarının bölünerek parçalanmasının, etkisizleştirilerek işlevsiz hale getirilmesinin ve nihayetinde ‘sessiz’ kılınmasının amaçlandığı açıktır. Bizler, kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarının, seçim sistemlerine müdahale ve diğer yollarla bertaraf edilip etkisizleştirilmek istenmesinin arkasındaki asıl rahatsızlığı biliyoruz. Meslek odaları olarak, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı, insan hakları, hukukun üstünlüğü, canlıyı ve çevreyi koruma ve tüm sağlık hizmetlerinde ekonomi, gelir dağılımı ve vergilendirme uygulamalarında ülkeyi yönetenlerin değil, her açıdan kamunun yararını savunuyoruz. Yalnızca aklın, bilimin yolunda doğruları söylediğimiz için, antidemokratik uygulamalara karşı demokrasiye ve laikliğe sahip çıktığımız için hedef gösterilmekteyiz.
Eşitlik, özgürlük, barış ve kardeşlik; güvenceli çalışma yaşamının olmazsa olmazlarıdır.
Sosyal hukuk devletinin sürekliliği; planlama, sanayileşme, kalkınmada kamusal yararların önceliği, kamusal hizmet ve kamusal denetimin doğru bir şekilde yapılması için bugüne kadar sürdürdüğümüz mücadelemizi bundan sonra da her koşulda sürdüreceğiz. ”