MUHALEFETİN İKTİDAR KARŞISINDAKİ AÇMAZLARI
Yüksel Çetin

Yüksel Çetin

MUHALEFETİN İKTİDAR KARŞISINDAKİ AÇMAZLARI

16 Ağustos 2021 - 12:52


Siyasette iktidara alternatif olması düşünülen karşısındaki diğer parti maalesef alternatif olmayı değil muhalefet olmayı seçmesi ve kendini her şeye muhalif bir konumda göstermesi en önemli açmazlardan biridir aslında.  İktidarı her şeyiyle mantıksız olarak muhaliflik adına devamlı eleştirmesi muhalefet partisinin seviyesini düşürmekten başka işe yaramadığı apaçıktır. Muhalefetin bir diğer açmazı da iktidarın başındaki şahsı direk hedef alarak basit şahsi düşmanlık ve belaltı kavramlarla saldırmasıdır. 
Oysa sağlıklı muhalefet partisi seviyeli, çarpıcı, gerçekçi projelerle alternatif olmak adına eylem planı geliştirmek zorundadır. Bu çalışmaları yapabilmek için muhalefetin gerçekten ehil, bilgili, tecrübeli kadrolara sahip olması gerekmektedir. Bir diğer açmazda tam bu noktada başlıyor saha ve uygulama bilgileri teoriden öte gitmeyen gerçekten tecrübesiz ehil olmayan akademisyen yada diğer insanlarla yönetime talip olmak hiçte inandırıcı olmamaktadır. Uzun yıllar iktidar olamayan devamlı seçim kaybederek, tecrübe sahibi yönetici adaylarını yetiştiremeyen muhalefet kesinlikle hiç güven vermemektedir. Hasbel kader bir şekilde ele geçirdikleri mahallî yerlerde ise bu başarısızlıkları gün gibi ortaya çıkmaktadır. 
Hiçbir devlet tecrübesi olmayan adayların devletin en kritik yerlerinde ve dış politikalarında görev aldıklarında ne kadar yetersiz olacakları başından bellidir. Kendilerini danışmanları ile savunmak isteseler de danışmanları da son derece deneyimsiz olduklarından fayda destekleri olamayacaklardır. 
Oysa iktidar yıllar boyu devamlı tecrübe kazanarak sistem içerisinde yeteneklerini kadrolarını daha da geliştirerek yerini gittikçe sağlamlaştırarak halka daha fazla güven vermektedir.
Muhalefetin diğer açmazı da en kolay saldırı şekli olan çamur at izi kalsın mantığıyla yaptığı asılsız belgesiz yolsuzluk suçlamalarıdır. Bu konuda yalan ve iftira makinası gibi çalıştıkça halkın gönlünü kazanmak yerine nefretini kazanmaktadır. Danışmanları ve araştırmacılarının tecrübesizliği ve bilgisizliği nedeniyle gerçekçi araştırma yapamayan, belgelere ulaşamayan, işleyen sistemi sağlıklı analiz edemeyen muhalefetin ürettiği ithamlar hep havada kalmakta, cahil insanların aklını karıştırmaktan başka işe yaramamaktadır. Bir yandan kendi yolsuzluklarını göz ardı ederek sütten çıkmış ak kaşık gibi görünmekte ne yazık ki ayrı bir ironidir.
En son en önemli bir açmazda etik değerler ve ilkelerin kazanma pahasına çiğnendiği yüz seksen derece zıt partilerle işbirliği yaparak seçmenine vadettiği tüm değerlerin yok edilerek yapılan ittifaklardır. Seçmeninden oy isterken deklare ettiği ilkeler ve kararları yok sayıp tek başına iktidar olamayacağını başından kabul eden ve gizli kapaklı anlaşmalarla vatan millet bayrak düşmanlarıyla işbirliği yapacak kadar çapsızlaşmak seçmenine hakarettir bir anlamda.
Seçmenin sana iktidar ol diye oy veriyor inandığın tüm değerlere ters aykırı insanlarla benim oyumu paylaş diye vermiyor. Gücün yetmiyorsa çalış, değer ve proje üret, güçlen, gerçekten güçlü alternatif ol karşıtlarından medet umma.
Ayrıca kendi milletine karşı iktidar olma sorumluluğu taşıyan bir partinin, çok tehlikeli bir şekilde özgüven yoksunu olarak toplumun en az yarısının desteğini alan iktidarı kalkıp yabancı düşman ülkelere şikayet edip haince yardım istemesi aslında muhalefetin en hafif bir tabirle acizliğinin göstergesidir. Halk hiçbir zaman ülkesini başka yabancı ülkelere şikayet edenlere sempati duymaz , tercih etmez, yeri gelince hesapta sorar.
Bu ülkeye en kısa zamanda sağlıklı muhalefet adayı yetiştirecek bir etik değerler ve siyaset okulu gerekmektedir.