Z Kuşağını hiçe sayan siyaset üstadları hüsrana hazır...
SUAT DENİZ

SUAT DENİZ

 Z Kuşağını hiçe sayan siyaset üstadları hüsrana hazır olsun...

19 Mayıs 2021 - 08:46


Z kuşağı, 2000 ve sonrasında doğan nesli tanımlıyor. Z kuşağı, Türkiye nüfusunun yüzde 39’unu oluşturuyor. En belirleyici özellikleri internetin içine doğmaları. 2023’te yapılacak bir seçimde, bu kuşağın yaklaşık yüzde 20’si oy kullanacak. Aydın'da da bu oran hiçte küçünecek oranda değil, bir partiyi zirvede yaptırı, batırır da Aynı şekilde bir belediye  başkan adayını  da rüzgar gibi uçurur yada fırtına gibi devirir.  

Z Kuşağı unutulmamalı ki, tüm siyasi dengeleri değiştirebilecek güce sahip, bu nedenle bütün partilerin gündeminde.bence ilk sırada olması gereken bir konu..
Acaba partiler, Z kuşağının talep ve beklentilerine ne kadar  odaklanmış durumda ?   Siyasette bilinen tabuları yıkmasına kesin gözü ile bakılan   Z kuşağı gençleri, özgürlükçü, ön yargıları olmayan, evrensel ilkelere inanan, internetsiz hayattan tat almayan, oturduğu kalktığı yere karışılmasını istemeyen  gençler olarak tanımlanıyor. Özgürlüklerinin kısıtlanabilme ihtimalini gördükleri anda ise tepkilerini hemen sosyal medya mecralarında ortaya koyuyorlar. Anlayacağınız potansiyel müthiş bir güç müthiş bir tehlike...

politikayla anlık ilgileniyorlar.

Z Kuşağı apolitik zannedilen ama aslında oldukça politik olan bir nesil. Ancak politikayla da diğer birçok alanda olduğu gibi anlık ilgileniyorlar., Bu kuşağı yakın takibe alan bir kaç  uzmanın görüşü şöyle
“Z kuşağı gençlerin kimseyi bir şekle, bir kalıba sokmak gibi ön yargıları bulunmuyor. O yüzden siyasi fikirleri sabit değil. Daha evrensel ilkelerle olaylara bakabiliyorlar. Tabii bir de Türkiye açısından düşündüğümüzde Z kuşağı neredeyse hayata adım attığından beri aynı iktidar partisinin yönettiği bir ülkede yaşıyor. O yüzden geçmişe dönük yapılan karşılaştırmalar onlar için pek bir şey ifade etmiyor. Dolayısıyla Z kuşağı tamamen gelecek yıllara odaklanıyor. Kendisiyle ilgili olan bir konuyu hemen gündemine alıp sorgulayabiliyor. Örneğin özgürlüklerinin kısıtlanabilme ihtimalini görürse hemen aksiyon alıp tepkisini ortaya koyabiliyor. Bu zamana kadar gelen en sorgulayıcı nesil olarak karşımıza çıkıyor. Devlet artık onlar için ‘Baba’ değil, onlara hizmet etmesi için oluşturulmuş bir organizasyon. Önceki nesillere göre olaylara konulara ve tartışmalara daha objektif bakabiliyorlar. Her ideolojinin ve siyasi akımın yanlışlarını görebiliyorlar ve kararlarını buna göre değiştirebiliyorlar. Bugüne kadar pek de sorgulanmayan birçok dini konuda akıllarında sorular var. Daha evrensel ilkelere inanıyorlar. Aslında bu ilkeler de dinlerin ortak tavsiyeleri olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan bazı araştırmalar gösteriyor ki, kendini bir siyasi partiye yakın hissetmeyenlerin çoğaldığı bu kuşakta, kendini herhangi bir dine de yakın hissetmeyenler diğer kuşaklara göre daha fazla ağırlığa sahip. Haline şükreden bir kuşak değil, rekabet içinde büyüdüklerinden sürekli daha fazlasını ve iyisini istiyorlar. Ve bunun hakları olduğunu düşünüyorlar.”
Bu neslin yüzde 56’sı sabah uyanınca telefonunda kendisiyle ilgili bir şey var mı diye bakıyor. Yüzde 18’i acilen tuvalete gitse bile akıllı telefonunu yanına alıyor. İnternet olmadan hayatının keyifsiz olacağını düşünenler çoğunlukta. Toplum değişir mi, değişmek zorunda, ayak uydurmak zorunda, zaten toplumun çoğunluğunu giderek bu kuşak ve bu kuşağın etki alanına aldığı kuşaklar oluşturacak. Değişim, dönüşüm kaçınılmaz. Ne olursa olsun geleceğin yöneticileri, siyasetçileri, belediye başkanları olacak bu kuşağın şimdiden çok iyi bir şekilde analiz edilmesi ve anlaşılması gerekiyor” 
Bu gerçekler doğrultsunda Z Kuşağını hiçe sayan siyaset üstadları hüsrana hazır olsun...
Bu vesileyle başta Z Kuşağı gençleri olmazk üzere tüm gençlerin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun...