Bugün uzun zamandır gündemimizi meşgul eden gerçekten bireysellikten çıkıp toplumsal bir sorun halini alan şiddet üzerine konuşup yazayım dedim.
Yazmak tamam da konuşmak nasıl derseniz yazılarımı yazarken kendimi sizlerle konuşur gibi hissediyorum . Bu şekilde yazmak daha rahat olmamı sağlıyor. Sizler ile karşılıklı sohbet halinde imiş gibi hayal ederek yazıyorum
Konumuz şiddet temeli şiddet...Şiddetin altında kontrol edilemeyen öfke var. Gerçekte öfke 8 saniyelik bir hal ve sonra biyolojik olarak sonlanıyor ancak psikolojik altyapısı o kadar yoğun ve karmaşık ki bu hal fiziksel hale geldiğinde çok kötü geri dönüşü olmayan durumlara dönüşebiliyor .
Günümüzde bir çok kurum ve kuruluş bu konuda yani şiddetin kontrol edilmesini ve önlenmesini sağlamak amacı ile birçok çalışma gerçekleştirmekte psikologlar doktorlar ve günümüzün yeni mesleklerinden yaşam koçları da bu konu üzerinde önerilerde bulunup uygulamalar yaptırmakta yaşam koçları en popüler destekçiler. Koçluk bu sektörde biyolojik halden psikolojik hal alıp bizi üzen öfkeyi kontrol etmekte bize destek olmaya hazır birçok eğitimli insan bulunmakta. Yenidünya tabiri koçlardan biri de benim bugün bu köşe yazısında sizlerle bu konudaki bilgilerimi paylaşmak istiyorum �İstiyorum ki bu yazımı okuyan kişi günümüzün ve toplumumuzun en yıpratıcı problemi olan öfke konusunda bilinç lensin öfkesini kontrol etmeyi öğrensin çünkü öfke bizden; irademizden ,zihnimizden güçlü değil. Bul bir hal ve biz bu hali kontrol edebiliriz doğrusu ,yönetebiliriz.
Dediğim gibi öfke 8 saniyelik bir duygu sonrasında bitiyor ancak bilinçaltımızda yaşadıklarımız beslediklerimiz bu duygunun fiziksel olarak çirkin hale gelmesine sebep oluyor .
Toplumumuz da şiddet maalesef en çok kadına ve çocuğa uygulanmakta gün geçmiyor ki yeni acı bir haberle uyanmayalım. Buna her gün tanık oluyoruz acı ve üzüntü verici birçok kadın derneklerimiz, kurumlarımız vakıflarımız, basın yayın organlarımız ,bu konuda çeşitli çalışmalar yapmakta. Öfkeye maruz kalan çoğunluk ne kadar da kadın ve çocuk olsa da konunun bundan ibaret olmadığının farkındayım,farkındaydız.
Geçmişte okuduğum güzel bir kitaptan yola çıkarak bu konunun toplumun her bireyini kadın ,erkek , genç yaşlı eğitimli, eğitimsiz kırsal ,şehirli demeden herkesi ilgilendirdiğini ve toplumun her kesiminde yaşandığını çok net gözlemliyoruz.Biz bu sosyal cinsiyet ayrım dolu düşünce ve davranışlardan uzaklaşıp öfkemizi yönetemediğimiz takdirde, öfkenin sonucu olan şiddeti yaşamaya devam edeceğiz öfkeden uzak huzurla yaşayabilmenin yolları var. En kolayı ortak ve uyumlu bir dilde empati ile buluşmaya hepimizin gayret göstermesi .Aslına bakarsak insan olmanın duygu düşünce ve davranışlarını yerine getirmek öfkesiz bir yaşamın anahtarlarından biri olabilir bu yazımda “ÖFKE” nedir ve nasıl yönetebiliriz konusunda sizlere bir parça da olsa yol gösterecek bilimsel olarak da kanıtlanmış birkaç önerim olacak.
Öfke doğal bir duygu dedim normal yaşamında bir parçası.Hiç öfkelenmemek anormal olan. Yaşadığımız bu duyguyu önce tanımamız gerekli, “neden öfkeleniyoruzu" bilmemiz gerekli.
Kendimizi aldatılmış kandırılmış hissedebiliriz,
yine kendimizi saldırı altında hissedebiliriz,
haksızlığa uğradığımızı hissedebiliriz,
aşağılandığımızı hissedebiliriz,
kendimizi değersiz hissederiz... bu değersizlik hissi insanı en çok kaygılandıran ve de öfkelendirendir...
Evet Hepimizin farklı sebepleri olabilir hepimiz sebeplerimiz de haklı dahi olabiliriz. Sebebimiz çok ne dersiniz sizce de öfke kontrolü ne ihtiyacımız var mı..???
Şu an kendinizi sorguladığınıza eminim. Bizi öfkelendiren sebeplerimizi aşağı yukarı belirlediğimize göre öfkenin bize verdiği zararlara bakalım. Yönetilemeyen öfke uzun vadede acı çekmek anlamına gelebilir hem ruhsal hem fiziksel sağlığımızı etkiler. Hele bir de bu öfke kronikleşir ise bağışıklık sistemine Kadar yıpratıcı olabilir. Öfkelendiğimiz de kalp atımımız ,tansiyonumuz yükselir. Adrenalin ve enerji hormonlarımız patlama yapar biyolojik olarakta ciddi zarar görebiliriz. Öfke dış kaynaklı olduğu gibi iç kaynaklı da olabilir. Öfke sebebi o an değil de geçmişten gelen travmatik bir olaydan da kaynaklanabilir. Örneğin Çok öfkeli ebeveynler ile büyümüş olabilirsiniz ya da yıllar yıllar önce bu anlamda çok incinmiş olabilirsin. Bu gibi durumlarda kontrollü hekim desteği almak en doğrusudur. Bunu bizim gibi eğitimli yaşam koçları ile de çalışabilirsiniz.
gerçekte tamamen normal sağlıklı insani olan bir duygu öfke,,, kontrolden çıktığında yıkıcı ve yok edici olmakta. bireyin ve toplumun yaşam kalitesini bozmakta. kavga kötü söz kaba kuvvet şiddetin en yaygın ifade şekilleri
Şimdi sizlerle öfkemizi yönetebilmemiz için 7 farklı basit uygulama paylaşacağım
RAGATLAMA VE FARKINDALIK OLUŞTURMA..
Derin nefes almak 1'den 7'ye kadar yavaş yavaş saymak öfkemizin farkına varıp onun geçici olduğunu kabul etmek.’ RAHATLA,ALDIRMA YAVAŞLA..
gibi sakinleştirici kelimeleri tekrar edin
DÜŞÜNCE ŞEKLİMİZİ DEĞİŞTİRME
Mantığımızı ön plana alalım. Yalın olarak bunun kendimize zarar olduğunu söyleyelim. Öfkeli insanlar kaba konuşur o an hissettiğini kabaca dışarı vurur durumunuzu abartıp dramatik eleştirmek yerine örnğn; “Eyvah her şey mahvoldu,felaket, rezalet gibi yorumlar yerini,”bu durum zor ve beni üzüyor kızdırıyor ancak dünyanın sonu değil”düşüncesini duygu haline dönüştürelim yeni düşüncemiz bu olmalı hiç kolay olmadığını söyleyebilirsiniz ancak tavsiye ederim deneyin,lütfen deneyin
SORUNA DEĞİL ÇÖZÜME ODAKLANALIM
Bazen öfke ve bunalım, sorunlardan kaynaklanabilir. Haklı da olabiliriz ancak kısa vadede sorunu ortadan kaldıramaya biliriz çözüm için sorunla nasıl iletişim kurmalıyız’a bakmalıyız. Oraya yoğunlaşmalıyız.. Böylece çözüm önerileri oluşmaya başlar
SOĞUK KANLI VE SAKİN BİR İLETİŞİM KURUN
Öfkeli insanlar hemen sonuca odaklanıp eyleme geçmek eğilimindedirler ne var ki bu sonuçların bazıları doğru olmayabilir ;saldırı anında savunmaya geçmek normaldir .Ancak bunu sakince tepkilerimizi denetim altında tutarak yapmalıyız ani karar ve hareketle değil.
MİZAHA YER VERİN
Bazen Öfkeli anlarda komik ve aptalca şeyler düşünebilirsiniz .Bu sizi durduracaktır.Evet öfke ciddi bir duygudur ancak inanın eşlik eden duygular sonradan tekrar düşünüldüğünde sizi güldürebilecek kadarda anlamsızdır. Burada bir örnek vermek istiyorum Beyin en kandırılabilir organımız bunu bilmem biliyor muydunuz..Aynanın karşısına geçin lütfen size bunu ispatlayacağım... bir kalem egzersizi.. Şimdi elinize herhangi bir kalem alın ve kalemi dudaklarınızın arasına sıkıştırın.Aynada kendinizi seyredin. Birkaç saniye kendinizi seyredin göreceksiniz ki dudaklarınız gülümser şekilde yana kayacak ve böylece beyine kişinin yani sizin mutlu olduğunuz hissi bildirilecek. Beyin mutluluk hormonunu devreye sokacak. İşte bu kadar basit minicik bir egzersiz nasıl da düşüncenizi ve duygunuzu değiştirdi .Bunu güne başlarken yapın.. deneyin lütfen deneyin.
ÇEVRENİZİ DEĞİŞTİRİN
Bazı durumlarda da içinde bulunduğumuz yer ve hal bizi öfkelendirebilir. Kendinize kısa konfor alanları ve zamanları oluşturun. Örneğin evde yangın çıkmadıkça 15 dakika benimle kimse konuşmasın deyip odanıza çekilin. Bu süre zarfında sadece kendinizle kalın.
Birkaç yol daha önerebilirim aslında
Zamanlama.. Evet öfke ile zamanlama. Tartışmanın kavgaya dönüşmeyeceği zamanlarda tartışın . Yorgun değilken konuşun.
GÖZARDI ETME
Evet zaman zaman bunu yapmalıyız çocuğunuzun odasının dağınıklığı sizi öfkelendiriyorsa kapısını kapatın bırakın kendisi fark etsin. Sizi kızdıran şeyler…olmasına izin vermeyin.
Güvenin bana…
sizlere önerdiğim bir kaç uygulama bizleri,toplumumuzu daha güvenli ve huzurlu yarınlara ulaştırmak için basit ancak etkilidir..Sizlerden ricam deneyin ve yönetin...
Yazımın başındada dediğim gibi yönetilemeyen öfke şiddeti doğuruyor...Tanık oluyoruz hergün canlara,yuvaların parçalanmasına,psikolojik ciddi tramvalara,toplumun yozlaşmasına,sevgisizliğe,anlayışsızlığa,mutsuzluğa ve daha bir çok olumsuz sonuca sebep oluyor.Dünyanın aklını kullanabilen canlıları biz insanlar öfkemizi neden yönetemiyoruz...Üzücü ve utanç verici...Şiddetten uzak huzur dolu yarınlara...
.