Değerli basın mensupları,
Sizleri ve Yüce Türk Milletimizi öncelikle saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, geçtiğimiz gün Trabzon Araklı'da meydana gelen sel felaketi neticesinde vefat eden vatandaşlarımıza, Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. 
Kaybolan vatandaşlarımız inşallah sağ salim bulunur. 
Aydın’da meydana gelen ve yaşamı olumsuz etkileyen sağanak yağış ve fırtına dolayısıyla herhangi bir can kaybının yaşanmamasının verdiği teselli ile tüm hemşehrilerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. 
Yüce meclis olarak bizim vazifemiz, vekili olduğumuz milletimizi, tüm kurumlarıyla ve unsurlarıyla birlikte bir bütün olarak temsil ettiğimiz devletimizi içinde yaşadığımız çağın gerektirdiği şekilde güçlü ve kudretli bulundurmaktır. 
Bunun için gereken yasal düzenlemeleri de bu vazife doğrultusunda yapmaya gayret etmekteyiz.
Yeni askerlik yasası da bu amaç doğrultusunda atılan adımlardan biridir. Her şey Türkiye’mizin tarihi genlerinin gerektirdiği şekilde büyük devlet olarak bölgemizde ve dünyada söz sahibi olan konumunu sürdürmektir.
Ancak konu üzerinde söz alıp görüş belirten muhalefet milletvekilleri ısrarla tartışmayı belirttiğim bu ana mihverinden uzaklaştırıp farklı yönlere taşımakta, yapıcı olmayan ve sadece eleştirmiş olmak için yapılan eleştiriler yapmaktalar.
Buna son örnek olarak, İyi Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu’nun Gazi meclisimizde devam eden askeralma kanunu görüşmeleri devam ederken yaptığı konuşmasında 17 yıllık AK Parti iktidarının, Türk devletinin nizamını  ve Türk ordusunu bozmakla geçtiği yönündeki ifadelerinin iyi niyetli olmadığını düşünüyor, kendisini esefle kınıyorum.
AK Partinin iktidar olduğu ilk günden bu yana hükümetlerimiz, Türkiye’mizi başka ülke ve aktörlerin belirlediği gündemi yaşayan bir devlet olma kimliğinden çıkarıp tam bağımsızlık hedefi doğrultusunda gerekli adımları atmıştır ve atmaya da devam etmektedir.
İktidarımız süresince yerli ve milli savunma sanayinin yaşadığı gelişimi, geçirdiği dönüşümü ve geldiği noktayı görmemek için;
Ya kör olmak ya da gözünü başka tarafa çeviriyor olmak gerekir.
Kendi savunma sanayimizi güçlendirerek yerli ve milli olan;
Tank, top, obüs, füze, İHA, SİHA, helikopter, gemi ve daha nicelerini üretiyor olmamız, dosta güven düşmana korku verirken, bu vekil arkadaşımızın demeç ve yorumlarını nereye koyacağımızı belirlemekte güçlük çekiyoruz. 
Terörle mücadelede eski köhne karakol binalarının yerine inşa edilen kalekolların, tamamı profesyonellerden oluşan birlikler tarafından yürütülen operasyonların İHA, SİHA ve kendi silah sistemlerimizin katkısı ortadadır.
Terörle mücadele konusunda hep dillendirilen “profesyonel ordu ile terör mücadelesinin başarılı olacağı” düşüncesini uygulamaya koyan ve başarılı sonucu da elde eden yine AK Parti iktidarlarıdır.
17 yıllık AK Parti iktidarı; Türk devletinin nizamını ve Türk ordusunu bozmakla geçti ifadesini asla iyi niyetli bulmuyoruz.
AK Parti;
Türk ordusuyla değil, peygamber ocağı ordumuz içerisine sızmış, en kritik makamlarına kadar ele geçirmiş ve nihayetinde de bu millete 15 Temmuz’u yaşatan, ordu içerisindeki kanserli hücre niteliğindeki yapıyla mücadele etmiştir ve etmektedir.
Türk ordusuna sızarak,  kutsal üniformasını bir şekilde üzerine geçirmiş bu hainleri biz Türk ordusunun mensubu olarak görmüyoruz.
Onlar, yine ifade edeyim, Orduya sirayet etmiş kanserli hücrelerdir.
Kendi halkına ateş eden “üniforma hırsızı hainleri” Türk askeri sanmak ise; olsa olsa gaflettir.
Bu hainlerin kurduğu kumpaslarla, attığı iftiralarla mağdur edilen askerleri, AK Parti iktidarı mağdur etti demek ise iftiradır.
Kendi halkına düşman, kendi ordusuna düşman, kendi ülkesine değil de ülkesine düşman olan başka odaklara hizmet eden bu hainleri, Türk ordusundan temizlemek ise Türk ordusunu güçsüzleştirmek değil, tam tersine kanserli hücrelerinden, pisliklerinden arındırmak ve çok çok daha güçlendirmektir.
İşte biz de bunu yaptık ve yapacağız.
Biz diyoruz ki “Askere düşmanlık, düşmana askerliktir”.
Düşmana askerlik eden bu hainlerin üzerinden, o kutsal Türk ordusu üniformasını çıkarıp, peygamber ocağını bu hainlerden temizlemek, ordumuzu asla güçsüz kılmaz.
AK Parti;
17 yıllık iktidarı boyunca neler yaptı sorusunun cevabını görmek istiyorsanız, Türkiye’deki her seçim öncesinde AK Parti aleyhine propagandalara hız veren,
Nadir de olsa gördükleri herhangi bir başarı düşmesini bayram gibi kutlayan odakların, ülkelerin, örgütlerin kimler olduğuna bakın.
AK Partinin her seçim başarısında derin üzüntü yaşayan ve bunu gizleme gereği bile duymayan bu düşmanlarımıza bakın, kimin güçlü Türkiye için ne yaptığını anlarsınız.
İçinde bulunduğumuz çağda artık orduların gücü insan sayısıyla ölçülmüyor.
Her objektif ölçümde olduğu gibi burada da esas kriter nicelik değil niteliktir.
Ordumuzu, yerli ve milli silah, araç ve teçhizatla donatıp, profesyonel, iyi eğitilmiş, hareket ve savaş kabiliyeti yüksek birliklerden oluşur hale getirmek, asla orduyu güçsüzleştirmek olarak nitelendirilemez. 
Milletimizin gönlünde, Türk ordusunun yeri hep başkadır.
Bunu askerlik yasasında değişiklik yaparak farklılaştırmak mümkün değildir.
Türk milleti asker millettir.
Yeri ve zamanı geldiğinde gereğini yapmaktan canı pahasına bile olsa asla geri durmaz.
Bedelli askerlik sürekli oldu diye, askerlik süresi kısaldı diye;
Ne milletin gözünde ve gönlünde Türk ordusunun kıymeti değişir,
Ne de Türk milletinin, kadın-erkek, askerlik yapmış-yapmamış, genç-yaşlı fark etmeksizin vatanı ve milleti için canını feda edebilme özelliği değişir. Muhalefet milletvekillerinden istirham ediyorum: 
Lütfen sizler de bizler gibi ve en az bizler kadar aziz milletimize güvenin.