• Reklam

REKTÖR KİMDİR?

REKTÖR KİMDİR?

REKTÖR KİMDİR?
08 Temmuz 2020 - 08:36



Liyakat, bugünlerde sıkça duyduğumuz bir kavram. Çoğumuz haklı olarak göreve getirilen kişilerin o göreve uygun ve o görevle ilgili geçmişte yaptıklarının uygunluğuna bakarız. Bu konuda da haksız sayılmayız. Son bir haftadır kamuoyunda en fazla tartışılan konuların başında rektör atamaları ve atanan rektörlerin liyakat durumu sorgulanıyor. Ben bu konuya biraz farklı bakıyorum. Rektör kimdir, ne iş yapar ve yönetmesi gereken kurum yani üniversitelere ne katmalıdır konusu bence bu tartışmada atlanılan en önemli yandır.
Genelde ülkemizde üniversite kültürü geçmişten bu yana kamu tarafından fonlanan ve eğitim öğretim yapan yerler olarak tanımlandığı için kamuoyunda rektör de “iyi akademisyen” “bilim insanı” gibi sıfatlarla tanımlanıyor. Vakıf üniversiteleri bu anlayışı kırsa bile yine de genel ağırlık kamu üniversiteleri olduğu için anlayış devam ediyor. Oysa bu kavramlar üniversite de yönetsel görevi olmayan akademisyenler için önemli ve şarttır. Oysa rektör, dekan veya başka bir birimin başındaki kişilerin görev tanımlarından yalnızca birisi “akademik kimliği”dir. Bu tanımın dışında o göreve gelirken ondan beklenen araştırma yapması, iyi ders anlatmasından daha çok o kurumu yönetsel becerilerini kullanarak her açıdan yönetme ve geliştirmek değil midir?
Bakın size birkaç ülkeden örnek vereyim. Örneğin ABD. ABD’de üniversitelerin başındaki kişilere rektör değil president yani başkan denir. Orada bizim deyimimizle rektörün görevi, üniversitenin sektör iş birliklerini, marka değerini, bütçesini, bilimsel kalitesini ve üretkenliğini arttırmak ve bunları yöneterek üniversitenin bir kurum olarak sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Yine Çin’de üniversitenin rektör yardımcılarının birisi zorunlu olarak iş dünyasından belirlenir. Amaç iş dünyasının ihtiyaçlarını anında görebilmek ve ürünlerini buna göre geliştirmek. Kanada’da üniversite rektörlerinin en önemli görevi küresel dünyada temsil ve üniversitenin bütçesini arttırmaktır.
Bu açıdan bizde rektör demek sadece üniversitenin başındaki akademik kimlik demek olmamalıdır. Bakın Türkiye’de maalesef devlet halen kamu bütçesinden üniversitelere bütçe ayırıp personel maaşını, gelir gider dengesini, bina giderlerini bile ödemektedir. Üniversitelerin bütçe yapmak, iş dünyasını önemsemek diye bir kaygısı bu durumda oluşmadığından rektörler de koltuğunda oturup sadece akademik temsil görevlerini yapmaktalar. Bu oldukça sığ ve hiçbir getirisi olmayan bir tanımdır. Ben YÖK’ün son dönemde rektörlere yönetsel, sektörel bazı alanlar açmaya çalıştığına şahidim ama yüzyıla yakın süredir ekmek elden su gölden yürüyen bu geminin dümenini kırmak oldukça zor.
Rektörlerin bilimsel karnesi önemsiz diyemem ama acaba bunu tartışmak yerine göreve gelen ve görevi bırakan rektörlerin icraatlarını neden konuşmuyoruz. Örneğin göreve geldiğinde üniversitenin kaç patenti varmış, bıraktığında kaç olmuş, görev süresince kaç proje yapılmış ve ne kadar katma değer elde edilmiş, uluslararası arenada kaç çalışma yapmış, üniversiteye ne kadar katma değer yaratmış. Üniversitenin öz bütçesinin ne kadarını öz kaynaklardan karşılamış, AR-GE bütçesini ne kadar arttırmış, doktora programlarını ne kadar büyütmüş. Bunları ölçelim. Rektörlerin akademik tarafı konuşulabilir ama bence rektör demek yönetici, lider demektir. Onların işi yukarıda saydığım başlıklarda üniversiteye sunmaları gereken katkılar olmalıdır. Onlarda bir belediye başkanı gibi veya bir hükümet üyesi gibi icraat olmalıdır.
Kısacası bu kısır tartışmaları bırakalım da üniversitelerimizin neden halen kamu kaynakları dışında gelir sağlayamamasını, patent üretememesini, öğrenci seçememesini, AR-GE yaratamamasını, şirketlerle ortak çalışamamasını konuşalım. Üniversitelerin görevi ülkemizi geleceğe hazırlamak ise bunu her yönüyle planlayacak, yönetecek ve liderlik edecek rektör tanımını yapmalıyız. Üniversitelere bu yönde liderleri rektör yaptığımızda hem akademik üretim hem de katma değer yönlü üretim artacaktır. Müthiş bir yazoı olmuş  Bu yazıyı  Yeni Şafak’tan çok değerli gazeteci Turgay Polat kaleme almış.
Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra Adnan Menderes Üniversitesi  Rektörü Osman Selçuk Aldemir’i bir kez daha irdelemekte fayda var. Zaten arttık soranlara şunu söylüyorum… bilgisayarda GOOGLE’ gir   “ADÜ” yaz karşınızı çıkan ilk haber ve haberleri oku.. Bir tane de düzgün haber çıksın..
Ha bu arada başarılı diye  rektörü koruyan,  arkasında duran, ona toz konduramayanlara da  selam olsun…