Mustafa Savaş: "Ekonominin finansman yükü bankaların üzerindedir"

Mustafa Savaş: "Ekonominin finansman yükü bankaların üzerindedir"

Mustafa Savaş:
12 Şubat 2020 - 08:04

TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş'ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleştirdiği konuşmada, ekonominin finansman yükünün bankaların üzerinde olduğunu belirtti.

Savaş, Bankacılık Kanunu ve Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair görüşlerini TBMM'de açıkladı.

Finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması ve tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması açısından bankacılık sisteminin etkili kurallarla düzenlenmesi ve bu kural ve uygulamaların finansal piyasalarda uluslararası düzenlemelerde yaşanan gelişmelere bağlı olarak güncellenmesinin  önem arz ettiğini vurgulayan Savaş, şunları kaydetti:
"Finans sektörünün en önemli aktörleri olan bankalar ekonominin can damarıdır. Avrupa’ya benzer şekilde, ülkemizde de finansal sektör;  bankacılık sektörü ağırlıklı bir yapıya sahiptir. Bilanço toplamı dikkate alındığında bankacılık sektörümüz finansal sektör içinde yüzde 90 oranında paya sahiptir. Sermaye piyasası ve sigorta sektörü ise henüz istenilen düzeyde değildir.   Bu nedenle ekonominin finansman yükü bankaların üzerindedir. Dolayısıyla risklerin büyük bölümü de bankalar tarafından üstlenilmiştir.  2019 yılı Aralık ayı itibariyle Türk Bankacılık Sektörünün aktif büyüklüğü 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 16,1 artarak yaklaşık 4.5 Trilyon TL’ye, Kredi büyüklüğü yüzde 11 artarak yaklaşık 2.7 Trilyon TL’ye,  özkaynakları ise yüzde 16,7 artarak 492 Milyar TL’ye ulaşmıştır.  Bu dönemde kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 5,33, sermaye yeterlilik oranı ise yüzde 18,43 oranında gerçekleşmiştir.  Sektörün net karı ise 49.7 Milyar TL olmuştur.   Bankacılık sektörümüzün güçlü özkaynakları;  hem risklere karşı gerekli direnci sağlamakta, hem de büyümenin finansmanı için gerekli kredilerin artışını desteklemektedir.  Bankacılığın en önemli göstergelerinden bir tanesi olan özkaynakların riskleri karşılama oranının diğer bir deyişle Sermaye Yeterlilik Rasyosunun uluslararası genel kabule göre en az yüzde 8 olması istenmektedir.  Bizim mevzuatımızda bu oran yüzde 12’dir. 2019 yılsonu itibariyle bu oranın yüzde 18,43 olarak gerçekleşmesi bankacılık sektörümüzün gücünü net olarak göstermektedir." 

Ekonominin sağlıklı olarak işlemesi, iyi işleyen bir bankacılık sistemiyle mümkündür.

Türk Bankacılık Sisteminin  sağlam temelleri olduğunu, ancak, bankacılık sektörünü etkileyen tüm gelişmelerin yakından izlenerek, doğru zamanda uygun müdahalelerin yapılmasının da  hayati bir önem arz ettiğine dikkat çeken Savaş, "Finans sektörünün sıhhatinin ülke ekonomileri ve dolayısıyla dünyadaki ekonomik dengeler açısından ne kadar önemli olduğuna, son dönemde yaşadığımız küresel ve yurtiçi finansal dalgalanmalarda hep birlikte bir kez daha şahit olduk. 2018 yılının Ağustos ayında yaşanan manipülasyon amaçlı kur atakları;  ardından yaşanan enflasyon ve faiz baskısından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın kararlı politikaları, Hazine ve Maliye Bakanlığımız başta olmak üzere Merkez Bankamızın,  BDDK’nın, SPK’nın zamanında müdahaleleriyle birlikte bu süreci aşmayı başardık.   Türkiye ekonomisi, Yeni Ekonomi Programındaki hedefler doğrultusunda yukarı doğru ivme kazanmaya başlamıştır. Turizm gelirlerimizde ciddi artışlar yaşanmış,   Merkez Bankası’nın rezervleri de yükselişe geçmiştir.  Bunda güçlü bir bankacılık sistemine sahip olmamızın da çok büyük bir payı bulunmaktadır.   Enflasyon ve faiz oranlarında yaşanan gerileme buna bağlı olarak kredi hacminin büyümesi, ileriye yönelik beklentilerin iyileşmesi ve uygulanan başarılı politikaların sonucudur.  2020 yılı Türkiye için ekonomik alanda büyük bir değişim ve dönüşüm yılı olacaktır dedi." 

Kanun teklifiyle, kalkınma ve yatırım bankacılığı ile katılım bankacılığının ürün ve hizmetlerinin uluslararası örneklerle uyumlu bir şekilde gelişme göstermesi için düzenlemeye gidildiğini kaydeden Savaş, şöyle devam etti:
,"Kanun teklifiyle,  Sermaye Piyasası Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkartılan ikincil düzenlemelerle; bir yandan piyasanın güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişi ve gelişmesi,  diğer yandan ise yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması amaçlanmaktadır. Sözkonusu kanunda yapılan değişikliklerle, uygulamalardan edinilen tecrübe ve bilgi birikimi dikkate alınarak bu kanunun reel sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde değiştirilmektedir. Özetle, sermaye piyasalarının derinliği ve rekabet gücü artırılmaktadır. Anılan kanunda mevcut düzenlemelerin piyasanın ihtiyaçları, yatırımcı menfaatleri ve edinilen uygulama tecrübeleri ışığında güncellenmesi çerçevesinde; Borçlanma aracı sahipleri kurulu oluşturulmakta ve tüzel kişiliği bulunmayan yatırım fonları, konut ve varlık finansmanı fonlarının resmi sicil işlemlerinde tüzel kişiliği haiz hale getirilmektedir."