Z KUŞAĞINA BEL BAĞLAYANLARA BEKLETİSİ OLANLARA MEKTUP VAR




Son günlerde Türkiye'nin ggeleceğine yön verecek adı Z Kuşağı olarak verilen gençlere önem oldukça arttı.
Seçimlerin 2023’te gerçekleşmesi durumunda Z Kuşağı’nın toplam oy potansiyeli 9 milyonun üzerinde. Bu sayı sandığı da etkileyecek. ORC Araştırma’nın verilerine göre Z Kuşağı içinde AKP’ye oy vereceklerin oranı yüzde 13, CHP’ye oy vereceklerin oranı ise yüzde 34.
Anlayacağınız son dönemki pek çok tartışmanın odağında yer alan Z Kuşağı siyasetin de hedef kitlesinde bulunuyor. Gerek iktidar gerekse muhalefet cephesi, seçim kampanyalarından sosyal etkinliklere dek Z Kuşağını kadrajına alıyor. Sayısı azımsanmayacak hale gelen bu kuşağın önümüzdeki seçimlerde sandığa etkisi ise iktidar ve muhalefet açısından belirleyici faktörlerin başında geliyor.
Yine Alman Konrad-Adenauer Vakfı tarafından Türkiye'de yapılan bir saha araştırmasında da gençlerin büyük çoğunluğunun gelecekten umutsuz olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre ülkedeki ekonomik koşullar nedeniyle hayal kırıklığı ve karamsarlık yaşayan gençlerin yüzde 72.9'u imkanı olduğunda başka ülkede yaşamak istediğini söylüyor.
İşte böyle bir ortamda geleceğin Türkiye'sini, belirleyecek olan gençlerin bir çift sözü var. Bu beklentiyi bir alıntıyla sizinle paylaşmak isterim. Geleceğimizi şimdiden görelim..
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.
Yazılarınızı fırsat buldukça okuyorum.
Yazılarınızda sık sık
“Gençlik nereye gidiyor?”
türünden yakınmalarınız oluyor?
Gençlik derken herhâlde lise ve üniversite öğrencilerini kastediyorsunuz.
Bu durumda ben de nereye gittiğini çok merak ettiğiniz o grubun bir üyesiyim.
Madem bu ülkede yaşayan insanları gençler ve yetişkinler olarak ikiye ayırdınız, ben de siz yetişkinlere bazı sorular sormak istiyorum.
Bir köşe yazarı olarak gençlerin nereye gittiğinden çok, yetişkinlerin nerede durduğuyla ilgilenmeniz gerekmiyor mu?
- Ülkenin başını belaya sokan olayların başaktörleri genelde gençler mi, yoksa yetişkinler mi?
Bu ülkede yüz binlerce öğrenci tek bir soru fazla yapabilmek için dirsek çürütürken, birileri sınav sorularını ve sorularla birlikte gençlerin hayallerini çaldı ve geleceğimizi çürüttü.
- Bu soruları çalanlar lise öğrencileri miydi?
- Milletin yüzüne baka baka yalan söyleyen siyasetçiler hangi üniversitede okuyor?
- Sanatçı kimliğiyle her türlü ahlaksızlığı yapanlar ergen mi?
- Din adamı sıfatıyla ekranlara çıkıp inancıma ve değerlerime küfredenler kaç yaşında?
- Sinemada 7 yaş üstüne uygun olarak işaretlenmiş filmde bel üstüne çıkamayan yapımcılar kaç doğumlu?
Lütfen artık gençliğe laf söylemeyi bırakın da yetişkinlere bakın ve
“Sizler bu ülkenin geleceğisiniz!” gibi klişe sloganlardan vazgeçin.
Çünkü sizler bu ülkenin bugünüsünüz.
- Siz uyanıp yaşadığınız günü bile kurtaramazken, yarınları kurtarma işini niçin bize ihale ediyorsunuz?
*Kimin elinin kimin cebinde belli olmadığı, çarpık ilişkilerle dolu dizilere reyting rekoru kırdıran sizlersiniz.
*Kan damlayan, şiddet kusan rezil senaryoları siz yazdırıyorsunuz.
* Evlilik gibi kutsal bir müesseseyi, evlilik programlarında virane bir gecekonduya dönüştüren yine sizsiniz.
*Youtube fenomenlerini seyrediyoruz diye ağlaşıyorsunuz. Ama o fenomenlere film çektirip parayı götüren sizlersiniz.
*Siz gece kulüplerinde kavga eden futbolcuları el üstünde tutarken, okul koridorlarında kavga eden öğrencileri disipline gönderemezsiniz.
*Bir yandan her türlü rezilliği özgürlük olarak sunan, cinsiyetsiz bir toplum özlemiyle yanıp tutuşan yazarların kitaplarını okurken, bir yandan ailenin öneminden bahsedemezsiniz.
*Yetişkinler para hırsıyla sürekli inşaat yaparak şehri betona boğarken, gençlerden geleceği inşa etmelerini bekleyemezsiniz.
*Alttan bir sürü dersiniz var, bize üst perdeden ahlak dersi veriyorsunuz!
Size bir şey söyleyeyim mi?
Yeni nesil pırıl pırıl.
Hiçbir sıkıntı yok.
Asıl sıkıntı, yeni nesle eski kaliteli nesilleri unutturan yetişkinlerde.
- Son iki yılda kaç tane gerçek Türk filmi çekilmiş ve geçmişimizi anlatıyor?
- Kitapçıların çok satanlar rafındaki kitaplardan kaç tanesi gençlere ecdadını sevdirmek için yazılmış acaba?
Siz dedelerinizin emanetine sahip çıksaydınız, biz de yarınları emanet olarak kabul ederdik belki.
Ama şu durumda hiç emanet alacak durumumuz yok!
Kusura bakmayın!
Geçmişini unutturduğunuz bir nesle, gelecekten ödev veremezsiniz!
Bu yüzden aranızda,
“Yeni nesil şöyle, yeni nesil böyle!” diye konuşup durmayı bırakın!
“Senin yaşında Fatih İstanbul’u fethetmişti!” diyerek demagoji de yapmayın!
Evet, 21 yaşındayım.
Ama Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaşta değilim.
Çünkü benim babam II. Murad değil,
Hocalarım da Akşemseddin değil.
Zaten İstanbul da artık sayenizde, Fatih’in fethettiği İstanbul değil.
Kalın sağlıcakla...