TÜRK MİLLETİ EKONOMİYLE ÇÖKERTİLEMEZ



     Türk Milletinin yeryüzünde var olduğundan beri sınavları bitmiyor bir türlü. Her yüzyılda, her on yılda bir takım olayların, krizlerin, savaşların dertlerin içinde buluyor kendisini. Üstelik güçlendikçe dertleri, sorunları, düşmanları artıyor. Şöyle bırakın çok eskiyi on yıldan beri geriye baktığımızda hatta son altı yedi yıl geriden beri karşılaşmadığı büyük sorun kalmadı nerdeyse. Uzun uzun kronolojik sıralama yaparak sıkmak istemiyorum. Daha ziyade genel bakış açısıyla bazı nedenleri ve sonuçları irdelemeye çalışacağım. 
     Türk devleti belliki ne zaman biraz silkelenip belini doğrultmaya başlasa birtakım iç ve dış mihraklar tahminlerimizin aksine inanılmaz bir reaksiyon gösteriyor adeta maddi manevi savaş açıyorlar. Bu yüzyıllardır hep böyle. Karşımızdakilerin tarihi hafızaları, Türk Milletine karşı kinleri, nefretleri, düşmanlıkları, hesaplaşmaları, art niyetleri hala dipdiri ve taze maalesef. Bu nedenle her an millet olarak teyakkuzda olmamız tedbiri elden bırakmamamız gerekiyor. Adamlar binlerce toplum mühendisleri, akademisyenleri, think thank kuruluşları, istihbarat örgütleriyle bizim durumumuzu inceliyor, geleceğimizle ilgili gelişmelerimizi tahmin etmeye çalışıyor, yaptıklarımızı tüm derinlikleriyle analiz edip durum değerlendirmeleri yapıyorlar. Çok iyi biliyorlar ki Türk milleti tarih boyunca ne zaman iyi yönetilip birlik içinde istikrarı yakalarsa devrinin haki süper devleti olmuş, cihana meydan okumuş, hükmetmiş ve bileği bükülememiştir. Geçtiğimiz yıllarda Amerikan öngörü kuruluşlarından birisi önümüzdeki elli yılda Türk asrı olacak diye rapor bile hazırlamıştı. 
     Tabiiki tüm bunları değerlendiren dış güçler boş durmayacak kendilerince tüm güçleriyle bu milletin önünü kesip, gücünü yok etmek için her türlü oyuna, hileye, gizli açık operasyonlara en üst seviyeden hız vereceklerdir. Fakat karşılarında bildikleri ama kestiremedikleri onbin yıllık kadim deneyimli Türk devlet aklının, yeteneğinin ne muazzam olduğudur. Bu nedenle hiçbir zaman tarih sahnesinden niceleri gibi silinmemiş adeta her seferinde düştüğü zannedilen yerlerden büyük güçle daha kudretli devletler kurarak tarih yazmıştır.
      Gelelim şimdiki halimize,  son yirmi yıldır istikrarlı ve başarılı yönetimi ile her türlü engellemelere rağmen hız kesmeden büyüyen bir Türkiye var. Bu Türkiye her alanda özellikle savunma sanayilerinde, enerji projelerinde, büyük endüstriyel projelerde, uluslararası ilişkilerinde, akıl almaz işlere imza atıyor adeta yenide şahlanıyor. Karşı tarafta bunu gören güçler ellerindeki her türlü imkanı kullanarak bu şahlanışı durdurmaya çalışıyorlar. Bunun için besledikleri, fonladıkları, satın aldığı hainleri, kripto ajanları kullanarak özellikle ve öncelikle içerden operasyon çekerek devletin elini zayıflatmaya, kritik yerlerin yönetimlerini ele geçirmeye, ekonomiyi bozmaya çalışmaktalar. Dışardan da kapitalist sistemin para ve banka entegrasyon yapısını kullanarak Türk mali yapısını bozacak döviz hareketlerini devreye sokup acziyete yol açmaya çalışıyorlar. Oysa Türk devlet aklının tüm bunlara karşı aldığı gizli açık tedbirler sayesinde başarılı olamayacaklarını bilmiyorlar. 
     Buradaki en önemli sorun maalesef Türk halkının bir kısmının devletin gücünü, yeteneklerini tam olarak bilememesinden dolayı güvensizlik duyması ve bu nedenle panik havası oluşturması ve sonucunda da toplumsal zincirleme reaksiyonların oluşmasıdır. Halbuki halkın tamamı yekvücut olup devletine güvense, her anlamda gerekirse aç kalma pahasına hatta ölümüne devletini desteklese tüm krizleri çok kolay ve en az zararla atlatacaktır. Milletin artan gelir düzeyi ve sonucundaki rehavet duygusu insanlarımızın bir kısmını duyarsızlaştırması ve en ufak bir sıkıntıda kolayca devletinin temsilcilerini satması, gözden çıkarması, liyakatsiz, kötü, art niyetli  siyasilere teveccüh etmesi ayrı bir ironi olsa gerektir. 
     Bir diğer faktör oluşturdukları büyük rantlardan beslenen tekelci, stokçu, toptancı, spekülatör zihniyetli hainlerin servetlerine servet katmak için puslu havada ortak soygun planlarını stoklar ve zamlar altında ortaya koyup fırsattan istifade etme çabalarıdır. Büyük stokçular, canavara dönüşen malum üç harfli market kartelleri, enerji baronları, para tüccarı faiz lobileri dışarda düğmeye basılmışçasına hep birlikte eyleme geçmiş çeşitli bahanelerle kendilerini destekleyen dış güçler ve hain siyasetçilerle birlikte halka hayatı zehir etmeye çalışmaktadırlar. 
     Tabiiki bunları bilen, gören, devlet gereken karşı hamleleri yapacak kışını atlatacak ve bu ayazı yaşatanları unutmayacaktır. Bu vatanın zenginlikleri doğru yönetilirse dünyaya meydan okuyacak büyüklükte ve güçtedir. Zaten tüm savaş bu zenginlikleri bizi birbirimize düşürerek yedirmek istemeyenlerle Türk Devleti aklı ve gücü arasında olmaktadır. Fakat bu sefer bu milletin gerçek sağlam evlatları, yöneticileri bu işi başaracak güçte ve akıldadırlar. 
      Artık önemli olan halkın uyuyan, habersiz, cahil, masum kesimlerini de uyandırarak özgüvenlerinin sağlanması, birliğin güçlendirilmesi, devlete güvenilmesi gerektiğinin öğretilmesidir.
     Dünya fark etti ki artık yeni ve güçlü bir Türkiye doğuyor, önlenemiyor gümbür gümbür dünya sahnesine oyun kurucu süper devlet olarak geliyor.
     Gurur duyalım, mutlu olalım, köstek değil destek olalım. Bu Millet, bu Vatan, bu Devlet, bu Bayraktan başka bir şeyimiz yok sımsıkı sarılıp birlikte sahip olalım.