HÜSEYİN AKSU VE İKİZDERE BARAJI GERÇEĞİ


Günlerdir Aydın'da bir baraj kavgası,polemiği ve bilgi kirliliği aldı başını gidiyor..
Sarıçay ve Ikizdere baraji..Sarıçay proje onayı ile ilk adımı attı..Ikizdere ise faaliyette..
Işin garip olan tarafı her ikiside paylaşılamıyor..yapılan haberler Milletvekkilleri açıklamaları özellikle Sökeli olan Aydın Milletvekili ve MKYK üyesi Metin Yavuz Sarıçay baraji ile bizzat ilgilenerek gerekli protokolü sunarak ve diģer Milletvekkilerinin' de girişimleri dahilinde Sariçay baraj projesini hayata geçirdi..Ama  o ne..?? CHP li  büyük şehir kanadı başladı algı yapmaya..başladı yandaş medyası halkın aklını çelmeye..Ben ürettikleri tek şey bu olarak düşünüyorum.. Ayrıca ASKI nin yıllık geliri ne ki baraj yapacak..peki sormazlar mı 5 yıldır niye yapmadın bu senin projelerin içindeydi diye..
Dsi 30 yıl geri ödemeli demiş.. oda protokol gereği sanırım..neredeyse su paralarını büyükşehirin topladığını düşünürsek dört ayak üstüne düşmüş..daha neyin yaygarasını yapıyorsunuz ki..
En son ise Koçarlı içme suyu ile ilgil bir günde kahraman ilan ettiler kendilerini..Bunun ardından Cumhur ittifaki Koçarlı  belediye başkanı Nedim Kaplan hemen bir basın toplantısı düzenledi ve kendisi  için yazılan hiçte hoş olamyan yazı ve yazanlar hakkında bana göre kendini kasmadan ve içinden geldiğonce konuştu..tam burada dikkatimi çeken ise Nedim Kaplan'ın konuştuklarını basın için ( bazı basın kuruluşları için yerel) toplantı sonrası hiç yazan olmadı..evet haberleri yazıldı ama hiçbir arkadaşımız "bunlar kalemşör,birilerinin emri ile yazıyor, bunalr gazeteci olamaz vs.vs.kısımalrına yer vermedi..oda ayrı treji..Nedim Kaplan üstüne basa basa "büyükşehirin Koçarlı'nın içme suyunda bir kruşu yoktur" dedi..
Gelelim Hüseyin Aksu'ya..İkizdere barajının proje babası diyebiliriz..Aydın  için yaptıkları inkar edilemez..ondan sonra gelenler onun projeleri ile yürümüştür belki..Bana göre iyi bir şehirbilimci,proje insanı..dün sosyal mdyada yazdıği bir yorum çok dikkatimi çekti..Ikizdere barajı ile ilgili..bu tartışmaları aydınlatır diye düşünerek sizinle aynen paylaşacağım..Aksu'nun paylaşımı aynen şu

EKİZDERE BARAJI HAKKINDA
 1996 yılında, Aydın Kentinde su yoktu. Şehir kerbela gibiydi. Tabakhane deresinden gelen su kışın çamur  akıyordu. Ve sadece geceyarısından sonra, birkaç saat  su verilirdi. O çamurlu suyu banyoküvetlerinde veya kovarlarda bidonlarda depolayıp kullanırdık. 
Aydın bakımsız ve köy gibiydi. Kentin yarıdan fazlasında altyapı yoktu ve kaçak, yapılarla doluydu.  Beni Bu kente belediye başkanı olmaya sevk eden tablo buydu. Tüm Şirketlerimi kapatarak ve iş hayatıı brakarak, Aydın Kentine hizmet etmeye karar verdim.
1994 yılında, seçim sürecinde en öncelikli ve acil projemiz; kentin en geç 6 ay içinde sağlıklı ve sürekli bol suya kavuştrulması idi. Sloganımız ise “ÇAMURLU SU DEĞİL, AKSU” idi.
Göreve başladığımda, öncelikle 16 adet ARTEZYEN KUYUSU YERİNİ BELİRLEDİK. Tabakhane deresindeki tersip havuzlarından binlerce ton çamuru temizlemek, topyatağındaki hamsu arıtma tesisini işletmeye almak üzere bir acil eylem planı hazırladım ve Uyguladım. 6 ay sonra, kentin her noktasında 24 saat akan tertemiz su temin edildi. 
Ancak, kuyuların suyunun gelecekte yetersiz kalacağı, ayrıca, Aydın kentini 500 bin ağaçla donatmayı planladığımiçin sulama suyu içinde büyük bir ihtiyaç olacağını düşündüğüm için; çare aramaya başladığımda; DSİ nin bakanlık programında “Mutasavver Proje” olarak Ekizdere çayının üzerinde bir barajdan bahsediliyordu. Bunu incelediğimzde, Sevgili Bölge Müdürümüz Sırrı KAZANCI ile birlikte yola çıktık ve sonuna kadar birlikter başardık...
  1995 yılında, Aydının büyük şehir olması içinde proje hazırlamıştık. Tüm resmi daire müdürleri ile Koordinasyon toplantıları yapardık. TEDAŞ’ın, Emniyet Md.nün, Telekom’un, Jandarma konutanlığının, Milli Eğtimin, Sağlık Müdürlüğünün, Kültür Müdürlüğünün, Adliyenin, Ormanın  ve diğer tüm resmi kurumların sorunlarını ve ihtiyaçlarını çözüme ulaştırıyorduk.
1996 yılında Ekizdere barajının uygulama projelerini hazırladık, Barajın, daha önce tasarlandığı 300 bin nufus yerine bir milyon nufusa göre tasarlanmasını sağladık. İşte İncirliova, Germencik, Koçarlı ve bölgedeki tüm yerleşmelerin ilerde su ihtiyacının karşılanmasını O tarihte öngördük.  Bakanlık itiraz etti. Ama kabul etmedik. 
Ancak, 90 lı yıllar devletin maaş bile ödeyemediği yıllardı. Bakanlıkta ödenek yoktu. Başlayan işlere para bulunamadığı için hepsi sürünüyordu. 40 yıldır bitmeyen sulama projeleri vardı. O nedenle Bu barajın yapılamayacağını söylüyorlardı. Baraj 2050 yılına kadar bir milyon nufusun içme suyu ihtiyacını ve Aydın ve İncirliova bölgesinin izmir yolu kuzeyinde kalan kesimin sulama ihtiyacını karşılamak üzere projelendirildi. Bu projeyi kabul ettirmek o kadar zordu ki... bunu sağladık. 
Ancak, İhalenin yapılması için, Bakanlığa bir teklif götürdüm. Dedimki,” barajı yaparsanız, bitince bize devredersiniz işletme derdiniz olmaz ve bizde maliyeti ne ise 10  yılda taksitle öderiz..”  dedik. Bu fikri sevdiler. Şimdi en azından, ihalenin yapılması için Bakanlığa önemli bir avantaj teklif etmiştik. Hayır diyemediler.. böylece barajı ihale ettirdik. Bu konuda bir protokol yaptık. 
Ancak, bakanlık Belediye Meclisinden karar istedi. O tarihteki Belediye meclisimiz gerçekten her partiden çok ama çok değerli, hizmet aşığı insanlarla dolu idi.  Onlara açıklama yaptım. “Bakın arkadaşlar, bu protokolu yaparsak, bu baraj ancak beş-on yılda biter. Maliyeti olan para enflasyon karşısında erir. Bittikten sonra da, 10 yılda maliyeti üzerinden geri ödeyeceğimize göre, ödeyeceğimiz rakam enflasyon karsınıda daha da erir. Yani biz barajı bedavaya yakın bir bedelle elde ederiz”. Diyerek Meclisi ikna ettim. Oy birliği ile bu protokolun imzlanması kabul edildi.  Hakeza, öyle oldu, barajın yapımı 15 yıl sürdü, Belediyeye devredildiğinde maliyeti 36 milyon TL idi, bugün bu barajın maliyeti en az 230 milyondur. Yani 7 katı ucuza geldi. Ayrıca, 10 yılda ödeneceğine göre, bir o kadar daha eriyecek bu para;  yani belediyeye dediğimiz gibi nerdeyde hiç yük olmayacak. Ki böyle oldu, baraj belediyeye devir olduktan sonra; belediye ödemesi gereken taksitleri de uzun süre ödemedi. Ödemesi gereken rakamın onda birini bile ödemedi. Bir iki taksit ödeyerek, Bakanlığı hala oyalıyor. Kaldıki , ödendiği takdirde dahi, bu para sembolik bir para oluyor. Şu anda, belediye bir ayda ödediği maaşlardan daha az bir para ödedi ve  7 yıldır barajın ve bedava suyun  sahibi oldu.
     Gelelim Koçarlı projesine, DSİ  Barajın kapasitesi (iyiki) zamanında yüksek tuttuğumuzdan; koçarlıya da bir isale hattı döşeyerek ve arıtma tesisi kurarak; KOÇARLI ya da kaliteli ve ucuz su temin etmeye karar verdi ve bu tesisleri yaptı.... Vanaları açtı ve Belediyeye teslim ett. 
YANİ İŞİN ÖZETİ, AYDIN BELEDİYESİNİN 2009 DAN BU YANA, EKİZDERE BARAJININ NE YAPIMINA, NE DE KOÇARLI TESİSLERİNE HİÇBİR PARASI VE EMEĞİ GEÇMEMİŞTİR. GERÇEK BUDUR. 
ANCAK, ASKİ YETKİSİNDE OLAN SUYUN DAĞITIMI VE VATANDAŞA ULAŞTIRIŞMASI, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN YETKİSİNE VERİLDİ. BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSE, NERDEYSE BEDAVAYA GELEN, KENDİSİNE TONU 19 KURUŞU GEÇMEYEN ŞEKİLDE MAL OLAN SUYU KOÇARLI  HALKINA KAÇ PARADN SATIYOR. ????   İŞTE BURADA, HEM PROJE YAĞMACISI, HEMDE HALKI KAZIKLAYAN BİR BELEDİYE TABLOSU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ. BENCE, BELEDİYE BAŞKANININ MÜTEVAZİ DAVRANIP, EMEĞİ GEÇENLERE VE KENDİSİNE BU TESİSLERİ HİBE EDEN DSİ YE TEŞEKKÜR ETMESİ  DAHA DOĞRU OLACAKTIR. PROJE ÇALMANIN SONU OLMAZ. VATANDAŞ SONUÇTA HERŞEYİ ÖĞRENİR. YALAN SÖYLEYENLERE GÜVENİNİ KAYBEDER.