"NİTELİKLİ" FUTBOL  YÖNETİCİLERİ ÇOĞALMALI



 
Futbolda başarılı olduğunuzda herkes o başarıda kendisne pay çıkarır, ama başarısızlıkta o yöneticileri ara ki bulasın.. Bu böyle gelmiş böyle gider..Her başarısız kulübün arkasında mutlaka niteliksiz yönetici gurubu vardır. Ne yaptığını bilen, nasıl yapacağını önceden planlayan nitelikli yönetici her şeyden önce kulübüne “kurumsal” bir kimlik kazandırır.
 
 Kurumsallık sadece planlanmış işlerin yolunda gitmesini sağlamaz: aynı zamanda belirli iş yapma biçimlerini bir kültür haline getirir. Kültür eni sonu en koruyucu mirastır. Zaten kurumsallık aracılığı ile bir yönetim kültürü üretememiş olan kulüpler her şeyin başında sıkça yönetim krizleri yaşarlar. 
 
Nitelikli yönetici toplamda kulübü yönetir. Nitelikli yönetici bakkal dükkanı yönetir gibi gelip tesislerde çadır kurmaz. Onun yapacak çok daha önemli işleri vardır. Futbolcu gurubu sözleşme ile bir teknik adama emanet edildiği için, ayrıca onun bu konu ile mesai harcamasına gerek yoktur. Teknik heyet talep etmediği müddetçe futbolcu ile yatay ilişki kurmak çok zarar verici bir davranış haline gelir. 
İnsanlar iyi bir mühendis, çok büyük bir şirket yöneticisi, marketler zinciri sahibi veya çok iyi bir yerel yönetici olabilir ama spor kulübü yöneticiliği özellikle futbol yöneticiliği ayrı bir iştir. Futbol yöneticiliği bir uzmanlık işidir ve kolay bir sorumluluk değildir.
                Futbolun bir oyun boyutundan sıyrıldığı bir endüstri haline geldiği günümüzde futbol yöneticileri önemli roller üstlenmektedir. Futbol kulübü yöneticileri mümkün olduğunca futbolun ruhunu zedelemeden olaya gerçekçi bakmak zorundadır. Yani duygu ve mantık birlikte kullanılmalıdır. Futbol kulübü yöneticileri hem kulübün havasını taraftarın atmosferini idare edebilen hem de kulübü sportif manada daha ileriye taşıyabilen vizyona sahip olmalıdır.
                Avrupa’ daki futbol kulüpleri teknik adamları ve yıldız futbolcularıyla gündeme gelirken kulüp başkanlarını tanıyan yoktur. Oysa ülkemizde nedense tam tersi durum vardır. Zengin iş adamları, medya mensupları ve eski siyasetçiler çoğunlukla yönetimleri oluşturan ve çok konuşmayı öne çıkmayı isteyen kişilerdir. Amatör olarak geldiklerinden futbol kulübü yönetimini fabrika yönetimi gibi düşünmektedirler. Aydın’da yıllardır bu böyle gelmiş böyle gitmektedir. Sagdan say beş soldan say yine 5 kişi ile yürütülür bu işler…
                               Kulüp yöneticisi olarak sahip olduğumuz taraftar kitlesinin rol modelisiniz.
                İyi bir kulüp yöneticisi… günü yakalayabilen, sezgileri güçlü, hareket kabiliyeti yüksek, zeki ve vizyonu olan kişilerden olmalıdır. Kulüp renkleri uğruna onbinlerce kişiyi ardından sürükleyen bir futbol yöneticisinin olmazsa olmazı etik değer olmalıdır. Adaletli olmayan bir yönetici er veya geç başarısız olmaya mahkûmdur. Çevresindeki menfaatçi ve yalaka tabir edilen kişileri iyi tanımalı onlardan uzak durmalıdır.Yoksa bir gün uç kuruşa sizide de bu asalaklar satın alabilir. Hatta sizi omuzunda taşırken, ana avrat küfür edip onun yanında el pençe divan durabiliri örnek isteyen varsa çok sayabilirim..
 
                İdarecilik, bilgi ve beceri isteyen bir makamdır. Makam sahibi olmuş ama idareci olamamış birçok örnek vardır. Çağdaş bir futbol yöneticisi spor yönetimi bileni insanı, sporcuyu ve toplumu tanıyan spor kuruluşlarının amaçları doğrultusunda severek isteyerek ve bilinçli bir şekilde fedakârca çalışan kişidir.
                İyi bir yönetici antrenör-sporcu-taraftar üçgenini çok iyi bir arada tutabilen bu üçgene güven verebilen tartışmalardan uzak toleranslı tarafsız karizmatik, gerçekleri korkmadan irdeleyebilen, sportif gelişme için neler yapılması gerektiğini bilen ileriye dönük öngörüleri olan çağdaş bir kişi olmalıdır.
                Özetle yönetici; nitelikleri, fonksiyonları, yönetim ilkeleri konularında en üst seviyede yönlendirici bir lider olmalıdır. Şov yapan, tribüne oynayan medyaya şirin gözükmek için 10 takla atan olmamalı, yöneticiliği merdiven olarak görüp o camiaya ihanet etmemelidir…