Aydın'da Bir Sahaf : Efe Sahaf'ın Kurucusu Fehmi Keskin İle Sahaflık Üzerine Bir Söyleşi



Aydın Efe Sahaf’ın kurucusu Fehmi Keskin ile söyleşimizi bir dizi görüşme sonunda gerçekleştirdik. Efe Sahaf daha önce gelip gittiğim bir yerdi. Fehmi Keskin’in Facebook sayfasındaki bir konuşmasından sonra, sahaflık üzerine söyleşi yapma ve bunu yazılı hale getirme fikri oluştu bende. Bu fikrimi kendisine ilettiğimde oldukça sıcak bir karşılık verdi. Daha sonra Efe Sahaf’a giderek yerinde ziyaret ettim ve düşüncemi yüz yüze anlattım. Daha önceleri Efe Sahaf’ı ziyarete gittiğimde dükkan da kitapseverler veya kitap meraklıları olurdu. Bu söyleşi nedeniyle gittiğimde dükkanın yanındaki alan ve Fehmi Keskin’in bulunduğu masada oldukça kalabalıktı. Efe Sahaf’ın şehrin kültürel buluşma noktalarından biri olduğu belli oluyordu.



Fehim Keskin bizi ağırladı, çay içip sohbet ettik. Konumuz kitap, sahaf ve sahaflık üzerineydi.
Kitap seven, kitaplarla haşır neşir olan hemen herkesin yolu mutlaka sahaflara uğramıştır. Kitaplarla uğraşan, onların içinde yaşayan ve bütün ömrünü onlara adayan insanlar vardır. Sahaflar.
Türkçe Sözlük, sahafı, “Genellikle kullanılmış ve eski kitap alıp satan kitapçı” olarak tanımlıyor.
Vikipedi’ye göre, ”Sahaf, genel anlamıyla eski, artık basımı yapılmayan ya da ikinci el dergi ve kitapların alınıp satıldığı veya başka bir kitapla değiştirildiği küçük işletmeler ile bu mesleği yapanlardır”
Sahaflık kelimesinin resmi olarak kayda geçişi 1600’lü yılların ortasında Bursa’da Sahaflar Çarşısı adı altındadır.

Prof. Dr. İsmail E. Erünsal’ın Osmanlı İmparatorluğu’nda sahaflığın tarihini incelediği Osmalılarda Sahaflık ve Sahaflar (Timaş Yayınları, 2013) kitabında, sahaflığa ilişkin önemli bilgiler vermektedir.
Kitaba göre, “Mevcut belgelerin incelenmesinden anlaşıldığına göre, sahaflık İstanbul merkezli olarak icra edilen bir meslektir ve İstanbul, İmparatorluğun kitap ticaretinin neredeyse bütününe hâkim olmuştur. Edirne ve Bursa’nın bile, İstanbul’a kıyasla, kitap ticaretinde kayda değer bir varlığının olmadığı ve dolayısıyla sahaflığın İmparatorluğun bu iki eski başkentinde dikkat çekecek bir gelişme göstermediği anlaşılmaktadır.”
“İstanbul’a çeşitli görevlerle gelen yabancıların bu şehrin sahaflarından satın aldıkları kitapları hiçbir zorluk çekmeksizin ülkelerine götürdüklerini bilinmektedir. (…) III. Ahmet döneminde yabancılara kitap satışını yasaklayan fermandan önce birçok yabancı, sahaflara gidip Kur’ân ve dini kitaplar dışındaki eserleri rahatça satın alabilmekteydi.”
“Sahaflık Müslümanlara mahsus bir meslekti. Tanzimat’a kadar olan dönemde gayrimüslimler sahaflık yapamazlardı. XIX. asrın ikinci yarısında gayrimüslimlerin kitap basım işine girmelerine ve kitapçı dükkânları açmalarına müsaade edilmişse de, bu tür dükkânlarda dinî kitapların satışı yasaklanmıştır.”
Türkiye’nin en ünlü sahaflarının bulunduğu çarşı, İstanbul’un Fatih ilçesindeki Beyazıt Meydanı’nda bulunan Sahaflar Çarşısı’dır. Osmanlı’dan günümüze gelen en eski kitapçı çarşısıdır. Çarşının tarihi 15. yy dayanıyor. Çarşı 1950’de geçirdiği yangın sonrası bugünkü görünümüne kavuşuyor. Çarşıda 17’si çift katlı, 23 dükkan bulunuyor.
Kadıköy Belediyesi ve Beyoğlu Sahaflar Derneği işbirliği ile 2018 Haziran ayında Kadıköy Sahaf Günleri Kadıköy Bahariye’de Ali Suavi Sokak’ta (Sanatçılar Sokağı olarak da biliniyor.)  düzenleniyor.
 
Yine Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi ve Kültür Kenti Vakfı’nın birlikte düzenlediği ve Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen sahafların katıldığı Beyoğlu Sahaf Festivali her yıl 25 Eylül – 7 Ekim tarihleri arasında yapılıyor.
 

Ayrıca TÜYAP’ın her yıl çeşitli illerde (İzmir, İstanbul, Bursa, Diyarbakır,  Kocaeli ve Adana gibi) düzenlediği kitap fuarlarında sahaflar bölümü bulunuyor.
Günümüzde teknolojinin daha doğrusu internetin yaygınlaşmasıyla kitapları internetten sipariş etsek de, hala birçok insan için kitabı kitapçıdan almak başka bir keyiftir. Kitapların arasında dolaşmak, sayfalarını çevirmek ve kokusunu duymak insana bambaşka bir haz veriyor. Bu deneyimi yaşamak isteyenler için Aydın’ın tek sahafı olan Efe Sahaf’ı ve kurucusu Fehmi Keskin’i tanıyalım.
Merak ettiğimiz soruları Fehmi Keskin’e sorduk. Aşağıda Efe Sahaf’ın kurucusu Fehmi Keskin’le söyleşimizi okuyacaksınız. Kitapseverler adına bize zaman ayırdıkları için kendisine teşekkür ederim.
Bize kendinizden bahseder misiniz?
 İsmim Fehmi Keskin, Adnan Menderes Üniversitesi’nde arkeoloji bölümünde yüksek lisans yapmaktayım. 3 yıla yakındır sahaflık yapmaktayım.
 
Sahaflık hikayeniz nedir?
Aslında emeklilik hayalimdi, lakin olaylar daha erken gelişerek benim daha erken bu işe başlamama sebep oldu. Bundan da oldukça memnunum.
 
Sahaflık yapmaya başlamanız ailenizde ve çevrenizde nasıl karşılandı? Olumlu veya olumsuz tepkiler oldu mu?
Ailem zaten böyle bir şeyi bekliyordu. Ev depo olmuştu resmen. Bu işe başlamaya karar verdiğimi söylediğimde çok mutlu oldular. Keza çoğu arkadaşım da bu konuda beni desteklediler.
 
Aydın, ülkemizin büyükşehir özelliğine sahip bir ilimizdir. Aydın’da kitap okuma durumu nedir? Aydın’da sizden başka sahaf var mıdır?
Aydın’da kitap okuma durumu diğer illere göre fena değil. Yalnız halkımız genellikle yeni çıkan kitapları takip ettiği için sahaf kültürünü pek fazla benimsemiş değillerdir. Büyükşehir olmamıza rağmen merkezde tek sahafın olması da başka bir ironi.
 
Diğer şehirlerdeki sahaflarla ilişkiniz var mı? 
Tabii ki var. Çoğu sahafla iletişim kuruyoruz. Keza okurlarımızın istediği kitapları bu ilişkiler sayesinde temin edebiliyoruz.
 
Genelde bu mesleği yapan kişileri tarif ederken “Sahaf, ölülerin kitaplarını dirilere satan kişidir” diye tanımlanıyor.  Sahaf, aynı zamanda kitaptan anlayan insandır. İkinci el kitap satan kitapçılarla sahafların ortak noktaları ve farklılıkları nelerdir? Sizce sahaflık nedir?
“Sahaf ölülerin kitaplarını dirilere satan insandır” diye bir tabir vardır. Lakin günümüzde bu pek geçerli değildir. İkinci el kitap satan diğer kitapçılarla aramızdaki tek fark raflarımızdaki kitaplarının tamamının ikinci el olmasıdır. Sahaflık, bence kitapseverlerin zaman geçirmek, muhabbet etmek, dertleşmek için geldiği yerlerdir. Amaç aslında sadece kitap almak değildir, yeni dostluklar edinmektir.
 
Sahaf olarak kitapları nasıl temin ediyorsunuz?
 Genelde takas yolu ile ya da okurların artık raflarında istemedikleri kitapları bize getirip satmaları suretiyle ve mezatlardan temin etmekteyim.
 
Sahafların kendi içinde uzmanlık alanları var mı?
 Çoğu sahafın kendi uzmanlık alanları vardır mesela benim uzmanlığım tarih, siyasi araştırma ve fantastik edebiyattır. Bazı arkadaşlar sadece Osmanlıca kitaplar üzerinde uzmanken bazıları da dini eserler uzmanıdır.
 
Sahaflık sadece değerli kitap satmak mıdır? Sahaf ortamının kültürel yaşama katkısı nedir?
 Değerli kitap algısı artık günümüzde sadece meraklısı için vardır. Malum ekonomik zorluklar yüzünden okurlarımız pahalı kitaplardan uzak duruyorlar, haklılarda. Benim açımdan bakarsak bulunduğum konumdan dolayı okurlarımız yanımıza huzurlu bir ortam oluşturduğumuz için geliyorlar. Yan tarafımızda yer alan okuma alanımızda kitaplarını okuyup, sohbet ediyorlar. Artık kaybolmakta olan ikili ilişkilerimizi tekrar kurmaya çalışma çabası içinde oluyorlar.
 
Bu işi yapmadan önce sahaflarla ilişkiniz nasıldı?
Bu işi yapmadan önce de sahaflarla aram iyiydi. Gittiğim her kentte muhakkak önce sahafları dolaşırdım. Hala daha öyleyim.
 
Size göre çocuklara ve yetişkinlere kitap okuma alışkanlığı nasıl kazandırılmalıdır?
Bunun için daha önce bir proje olarak sunduğum bir durum vardı. Mesela kütüphanecilik bölümünden mezun olan arkadaşlar ekstradan bir pedagojik kitap eğitiminin verilmesi ile ilk ve orta öğretimde kitap uzmanı olarak çocuklara ve gençlere onların kapasitelerine uygun kitaplar önermesiydi. Lakin bu çok zor.
 
Dükkanınızdaki kitapların fiyat aralığı nedir?
Genellikle kitaplarımın çoğunluğu 3-20 TL arasındadır.
 
Elinizdeki en değerli kitap nedir?
Tabii ki değerli kitaplarım var ama bunları en değerli olarak hiç düşünmedim.
 
Kitap dışında başka şeylerde alıyor musunuz?
Evet plak ve kaset de alıp satıyoruz. Arada efemara malzemeler de alıyoruz.
 
Hiç kuşku yok ki, kitapseverler için bütün kitaplar değerlidir. Çok az bulunan nadir kitaplara ulaşım zordur. Nadir bulunan bir kitap ile karşılaştığınızda ne hissediyorsunuz?
Öncelikle nadir bir kitap elime geldiğinde okumadan hiçbir şekilde satmam. Çünkü okurken onun verdiği his bir başka oluyor.
 
Her işin zorlukları vardır. Sahaf olarak yaşadığınız sorunlar nelerdir?
Kültür işi yapıyoruz.  Ötv diyoruz daha başkasını saymamıza gerek yok.
 
Zamanın ihtiyaçları, kendi tercihlerini doğruyor. Teknolojik gelişimler kitap okuyucusunun tercihlerini de etkilemektedir. Son yıllarda yaygınlaşan e-kitap sahafa alternatif midir? Sahaflık zaman içinde ortadan kalkar mı? Her şeyin hızla dönüştüğü veya yok olduğu bir ortamda sahaflığın geleceği var mı?
Teknoloji yok olur ama basılı yayın yok olmaz
 
Müşteri profiliniz kimlerden oluşuyor? Dükkana kitap için kimler geliyor. Yaş, cinsiyet, meslek ve gelir durumu gibi.
Genellikle üniversite öğrencileri ve devlet memurları geliyor dükkana. Her yaştan müşterimiz oluyor.
 
Son yıllarda kitap fuarlarında sahaflara özel bölümler ayrılmaya başlandı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu fuarların sahaflara katkısı olur mu?
 Aslında iyi bir şey ama bir sorun var. Öncelikle fuarlardaki yer kiraları çok yüksek bunun içinde sahafların fuarlarda mecburen pahalı kitaplar sattığını görüyorum.
 
Bu işi yapmak isteyenlere tavsiyeleriniz neler olacaktır?
Maddi bir beklenti beklemeyen herkes düşünmeden bu işi yapabilirler. Kitap para değil dost kazandırır.
 
Sorularıma verdiğiniz yanıtlar için teşekkür ederim. 
Meraklısı için Sahaf terimleri sözlüğünden seçmeler:
Bibliosmia: Kitap kokusunu sevmenin adı
Efemera/Ephemera: Koleksiyon değeri olan her türlü belge ve obje
El yazması: Bir yazar veya şairin özgün yapıtının, hatta denen yazı ustası tarafından özel  mürekkep, kamış kalem  ve kağıt kullanarak aynen yazılmış kopyası. Yazma kitap.
Ketebe: Bir hattatın yazığı yazıya ismini koyması, demektir.
Kitap kurdu: Sürekli kitap alan ve okuyan kimse.
Külliyat: Bir yazarın bütün eserlerinin, yazılmış ya da basılmış, toplu biçimine verilen ad.
Kümmi kitap: Eni dar, boyu uzun kitaplara verilen ad.
Küp kapağı: Oldukça kalın, içeriği önemsiz kitap.
Minyatür: El yazması kitaplarda kimi sayfalara, nakkaş denen ressamlar tarafından özel boyalarla yapılan perspektifsiz nakış-resim.
Mücellit: Yazma kitaplara, türüne ve niceliğine uygun üslupta cilt yapan sanatkar. Saray kitaplarını ciltleyen ustalara mücellitbaşı denirdi.
Okra: Ciltlerdeki kurt yenikleri.
Raf bekçisi: Kolay kolay satılmayan yayın
Sığır dili (Beyazi): Uzunlamasına açılan kitap ve dergilere verilen ad.
Şiraze: Ciltleme dikişi sırasında kitap sırtının iki yan kenarında oluşturulan ibrişim bağlama örgüsü.
Tam takım: Sayıları ya da ciltleri eksiksiz dergi, gazete ya da kitap.
Tezkire: Ünlü kişilerin özgeçmişlerinin ve eserlerinden örneklerinden örneklerin yazıldığı elyazması antoloji.
Tuğla gibi: Çok kalın kitap.
Yorgun: Cildi dağılmak üzere olan veya fazla kullanılmış gibi duran kitap.