AYLA EKİN DENİZ'E TEŞEKKÜR


Sevgili Ayla Ekin Deniz'e  buradan teşekkür etmek istiyorum.
Kendimi ifade etme imkanı tanıdığı ve "beklenengazete.com"'da bana da yazma imkanı tanıdığı için. ve O'nun uzaktan hep beğeniyle takip ettiğim kararlı cesur dobra açıksözlü kişiliği için..
Sanırım onu tarif edebileceğimiz ilk kelimeler bunlar olur. Kendisiyle herhangi bir yakınlığımız tanışıklığımız olmamasına rağmen her zaman bir telefon kadar yakın oldu bana. Asansörde,hastanede eşini beklediği koridorlarda..Ne zaman arasanız hemen ulaşırsınız. Onca yoğunluğunun arasında aramalarıma mesajlarıma mutlaka hemen geri döner cevap verir.  Bu konuda kendisine müteşekkirim. Falanca gazetenin temsilcisi olup da mesajlarınızı, telefonlarınızı yanıtsız bırakan, geri dönmeyen, cevap bile vermeyen ne oldum delisi olmuş sözde basın mesubu arkadaşlarımıza rağmen sevgili Ayla Ekin Deniz ile  herhangi bir haber için arar konuşur fikirlerimizi paylaşırız.
Sanırım bizimkisi eğriler arasında aynı doğrudan bakmanın getirdiği bir anlaşma oldu. Topu topu bir kere tesadüfen yolda karşılaşıp merhabalaştık o kadar. Benim kendisini tanımam ve takip etmem sosyal medya üzerinden..Daha önce yerel bir kanalda yaptığı ve bence kendisinden sonra herhangi bir albenisi kalmayan programın sunuculuğunu kendisine çok yakıştırır, ekrandaki enerjisini ışığını, rahatlığını, samimiyetini beğeniyle takip ederdim. Aydın'ın önde gelen gazetecilerinden sevgili Suat Deniz’in rahatsızlığı sırasında çalıştıkları gazetede bir tek satır bile yazılmaması üzerine duyarlı yardımsever bir vatandaş olarak kendi sosyal medyamdan ve üyesi olduğum dağcılık ve doğa sporları sayfalarından kan bağışı çağrısı yapmıştım.
Çünkü bazı doğa grupları yürüyüş öncesi üyelerinin kan gruplarını özellikle belirtilmesini istiyordu. Koca Aydın’da onca doğa grubundan sadece bir tek kişi duyarlılık gösterip kan bağışına geri döndü.İşte Ayla Ekin Deniz ile  hiç tanışmadan telefonda konuşmamız bu şekilde başladı. Bulduğum kanda da sanırım trombositler uymamıştı. Zor ve kritik zamanlarda yıkılmamış,yılmayan bir kadın vardı telefonun ucunda.Yüreği aşk dolu bir kadının, içinde kopan fırtınalara, o endişeli gelgitlere rağmen güçlü işbitirici bir sesi vardı telefonda.Ayla öyle ağlayıp zırlayan, darmadağın olmuş eşi yoğun bakımdayken bitap biçare düşmüş bir kadın değildi asla...   ne tesadüf ki tıpkı benim gibiydi  çoğu insanın yıkılıp perişan olabileceği zor ve ağır şartlarda.  Onu çok iyi anlıyordum.Kadın dayanışmasıydı bizimki sadece. Sevdiklerimizi,hayat yolunda elinden tutup yanyana yürüdüğümüz kıymetlilerimizi kaybetmenin endişesini bir anne olarak, bir kadın olarak ta yürekten hissedebiliyordum. Bizler hayatı duygularıyla yaşayan, neşeyi de sevinci de,acıyı da hüznü de yüreğinin en kuytu kıvrımlarında bile iliklerine kadar hisseden güçlü mücadeleci kadınlardık. Haksızlıklara, hastalıklara, acılara karşı dimdik durmanın ne olduğunu dosta düşmana gösteren, cümle alemin gözüne gözüne sokan kadınlardık. Aylayla sevgili eşi Suat bu zor ve ağır süreci öyle güzel atlattılar ki.. O dönemde bazı çevrelerin geçmiş olsun bile diyemeyecek kadar insanlığını yitirdiği bu sürecin çok da güzel üstesinden geldiler.
Aydınımızın yıllardır kültürel ve sosyal olarak bir türlü gelişememiş, hep aynı isimlerin hep aynı ailelerin ve arkasından da yine onların çocuklarının ayrıcalıklı sayıldığı ilçelerinden birinde de ben de benzer şeyler yaşamıştım.Sanırım bundan kaynaklı bir yakınlıktı Ayla Ekin Deniz'e  duyduğum.Empati.Böyle zamanlardaki kilit kelime ve büyük çoğunluğumuzda eksik olan şeydi empati.Başta Ayla’nın sevgisi olmak üzere, sevenlerinin yoğun sevgisi ilgi ve alakası,hastanede ve evde bitmek bilmeyen ziyaretlerle bu süreçten daha da güçlenerek ayağa kalktılar. ve bu emin adımlarla yürüdükleri sürecin arkasından "beklenengazete.com" Çok da iyi oldu.' Ben artık şu kadar elemanı olan falanca yerin müdürüyüm'' ''vayy efendim bana eleştiri yapamazsınız'' haleti ruhiye içinde insanlara bağırıp çağıran, kızan, sinirlenen basınımızın yanında farklı bir alternatif platformun olması, yerelde de çok seslilik ve demokrasi adına bence yerinde bir hamle oldu. Oturduğu koltuğa güvenip insanlara, özellikle kadınlara bağıran yerel medya mensuplarından sonra gerçekten özlediğimiz, beklediğimiz bir zamanda geldiniz. İyi ki varsınız sevgili Ayla Ekin Deniz ve Suat Deniz. Teşekkürler..
Doğrulara olan inancımı umutlarımı öldürenlere boyun eğmeyip dimdik durduğunuz için..Bizlere de kendimizi ifade etme, sesimizi duyurma imkanı sağladığınız için..En önemlisi de hesapsız kitapsız menfaatsiz gazetecilik yaptığınız için..Sesimi duyduğun için teşekkürler Ayla....