Aydın Ticaret Odası (AYTO) Başkanı Hakan Ülken, “Temel girdi maliyetleri arasında yer alan akaryakıt, elektrik, doğalgaz ve işçilik maliyetleri düşmeden, düşmeyi bırakın artış göstermesi durdurulmadan enflasyonun durma ihtimali yok. Bu, iki iki daha dört” dedi

AYTO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ülken, temel girdi maliyetleri düşmeden veya artış göstermesi durdurulmadan enflasyonun durma olasılığının olmadığına işaret etti.
Bir televizyon kanalının canlı yayınında ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ülken, turizmden umutlu olduklarını ifade ederek, “Rezervasyonlar iyi. Özellikle geçen hafta Kuşadası bölgesini ziyaret ettim. Oradaki turizmcilerle görüşmelerimde ağırlıklı olarak her şey dâhilden biraz çıkmış durumdalar. Bu, kar marjında da artış oluşturacak. Her ne kadar 2019’da yani pandemi öncesindeki son döneme göre daha iyi olmamamıza rağmen tabii pandemi sürecindeki kapanmadan sonra baz etkisi olarak değerlendirebiliriz. An itibarıyla turizmciler biraz daha umutlu. Hareket başladı” diye konuştu.

"Aydın olarak on yıllardır dış ticaret fazlası veriyoruz”

Yılbaşından bu yana gerçekleşen dış ticaret rakamlarını değerlendiren Ülken, şöyle devam etti: “Bölge ilk 6 ayı ülke genelindeki ihracat artışına istinaden aynı şekilde aynı geminin içerisindeki kompartımanlar gibi değerlendirirsek ihracat açısından iyi geçirdi. Ama ülke genelinden ayrıştığımız bir durum var. Ülke genelinde ihracatla beraber ithalatta da çok ciddi bir artış oldu. Aydın olarak on yıllardır dış ticaret fazlası veriyoruz. Bir milyar doların üzerinde bir ihracat rakamımız var. İthalat rakamımız 400 milyon dolarlar seviyesini geçmiyor. Biz dış ticaret fazlası veriyoruz ve doğal olarak cari açığa il olarak olumlu yönde katkı koyuyoruz.”

"Bir yıllık sözleşme yapan sektörler var"

Asgari ücrete zam tartışmalarıyla ilgili, “İşçilerimizin almış olduğu ücretlerin asgari ücret seviyesi ve tüm skalalar boyutunda bakıldığında enflasyon karşısında çok ciddi erime yaşandığının hepimiz farkındayız” yorumunu yapan Ülken, işveren kesiminin daha fazla kazanç için değil, mevcut ticareti sürdürebilmek için çaba harcadığını ifade etti.
Temel girdi maliyetlerindeki artışa dikkati çeken Ülken, “Asgari ücrete zam gerekliliğini düşünürken bunun da fiyatlara yansıması olacaktır. Tüm sektörler proaktif şekilde fiyatlarını güncelleyemiyor. Bir yıllık sözleşme yapan sektörler var” sözlerine yer verdi.

“ Finansmana erişimin çok zor olduğu bir dönemdeyiz"

Ülken, şu görüşleri dile getirdi:
“Evet, gösterge faizi belki yüzde 14’ler seviyesinde ama bugün itibarıyla özel bankalarda değişken faizli kredilerin ortalaması 28’den 40’a kadar gidiyor. Sabit faizli, taksitli kredilerde özel bankalarda vadesinde çok büyük problem olmamak kaydıyla 35 – 40 bandında. 14 seviyelerinde kamu bankalarından kredi almak isterse üyelerimiz neyle karşılaşıyorlar? Sabit faizli kredi neredeyse yok deniyor. Çünkü maksimum 6 ay veriliyor. Bayağı musluklar kısılmış düzeyde. Finansmana erişimin çok zor olduğu bir dönemdeyiz. Enflasyon rakamlarıyla ilgili de temel girdi maliyetleri arasında yer alan akaryakıt, elektrik, doğalgaz ve işçilik maliyetleri düşmeden, düşmeyi bırakın artış göstermesi durdurulmadan enflasyonun durma ihtimali yok. Bu, iki iki daha dört. Satın alma davranışı açısından da bakıldığında insanlar son 6 ayda, bunu illa çok yüksek sermayedar grubu olarak değerlendirmemek lazım, en düşük gelir grubundan en yükseğe kadar elindeki paranın enflasyon karşısında faizde, mevduatta tutulduğunda eridiğini düşünerek bir alışveriş fırtınası da mala, emtiaya, eve, arabaya yönelmesine de sebep oldu. Bu talep de düşecek şimdi. Bu da büyümeye olumsuz yönde etki edecek.”