Azeri yatırımcı isyan ediyor: "Cumhurbaşkanım duy feryadımı"

Azeri yatırımcı isyan ediyor: "Cumhurbaşkanım duy feryadımı"

Azeri yatırımcı isyan ediyor:
08 Ağustos 2019 - 15:24


Germencik’te yaklaşık  17 milyonluk topraksız sera kuran Azerbaycanlı yatırımcı Erdem Yunus Arifoğlu, bölgede Jeotermal Santrali bulunan Güriş Grubu’nun sıcak su taleplerine karşılık çok ucuz adeta "su"dan bahanelerle  “Size verirsek Germencik Ovası seralarla dolacak. Biz yetişemeyiz. Onlara elektrik mi vereceğiz su mu vereceğiz?” cevabını verdiğini artık dayanacak gücünün kalmadığını Cumhurbaşkanı’nın sesini duyması için elinden geleni yaptığını belirtti.
İlçede kapalı 42 bin, toplamda 65 bin metrekare alanda dometes serasını 2015 yılında temel atıp, 2016 yılında üretime başlayan Azerbaycanlı yatırımcı Erdem Arifoğlu,  Germencik’teki Güriş Grubuna ait Gürmat Elektrik Üretim A.Ş. bünyesinde kurulan Galip Hoca Germencik Jeotermal Enerji Santrali’nden sıcak su alamadığını yüzlerce çalışan ailenin mağdur olduğu gibi kendisin de milyonlarca dolar zarara uğradığını ifade ettti.
 
 Arifoğlu, kendisinin kurduğu serayı kömürle ısıttığını bir üretim sezonunda 2000 ton kömüre karşılık yaklaşık 2-3 milyon TL elektrik faturası ödediğini anlattı.
 
  Jeotermal Santralinin arasında kalan seralara sıcak su geçişi sağlanamadığı için yılda 3 milyon zarar ettiklerinin altını çizen Arifoğlu,  “ Azerbaycan’daki bütün yatırımlarımı Türkiye’ye taşıdım. 2015 yılından bu yana 16-17 milyonluk bir yatırım yaptım. Biz daha yolun başındayız. Yatırımlarımız devam edecek. Ama bana burada "yatırım yapma" diyecek uygulamalarla karşılaşıyorum. Ne vali, ne bakan, ne bürokratlar beni anlamıyor yada anlamak istemiyor. Cumhurbaşkanım benim bu feryadımı duyması için elimden geleni yapıyorum. Burada verimli topraklarımızın değerini kıymetini biliyoruz. En önemlisi de doğamızı korumak istiyoruz. Girdi maliyetlerimizi azaltmak istiyoruz. Yılda yaklaşık 2 bin ton yıkanmış linyit kömürü kullanıyoruz. Her ne kadar kaliteli kömür kullandığımızı söylesek de önlemlerimizi alsak da sonuç olarak doğaya bir gaz salımı yapılıyor. Zarar veriyoruz. Bunu istemiyoruz. Biz milli sermayesine doğasını koruyan ve sahip çıkan bir işletmeyiz” dedi.

SICAK SUYU ÜCRETSİZ VERİN DEMİYORUZ


Kendisinin normalde bu hafta üretime başlaması gerektiğinin altını çizen Arifoğlu, Jeotermal Santrali ile seralar arasındaki en uzak mesafenin 140 metre olduğunu kaydederek,  “ Bize en uzak mesafe 140 metre. Bizim yapacağımız tek şey; eşanjörümüzü kurmak ve suyun dönüşümünü sağlamak. Bu sistemle sıcak su bir taraftan gelecek 10 metre sonra yine kendi borularına girecek ve bizim eşanjörümüz ısınmış olacak. Bunu yaparken bize ücretsiz versinler demiyoruz. Yapılan işlemin Güriş’e hiçbir zararı yok. Bizden talep edilen parayı da vermeye de hazırız. Bu basit işlem gerçekleşirse başta ülkemiz olmak üzere hepimiz kazanacağız. Ama sudan bahanelerle karşıma çıkıyorlar. Sonu idam bile olsa bu işin sonuna kadar takipçisi olacağım. Yaşım 71 kimseye saygısızlık etmem, ama hakkımı almak için sözümü de esirgemem. Biz 6 kardeşiz. Bu il için bu ülke için çalıştık. Karşımızdaki Güriş neden nasıl korunuyor. Bunlarda devlet korkusu yok. Güriş yetkilileri yönetmeliği hiçe sayıyor” diye konuştu.


"KALVYEDEN YAZACAKLARINA GELSİNLER YERİNDE GÖRSÜNLER"


Jeotermal Santrallerini işleten şirketlerin yasalara uygun hareket etmediğini ısrarla vurgulayan  Arifoğlu, konuyu yerel yöneticilerin, siyasetçilerin ve GÜRİŞ Yönetim Kurulu Başkanının gündemine almak için defalarca girişimlerde bulunduğunu söyledi.
Arifoğlu şirket yetkilileri ile gerçekleştirdiği görüşmelerde “Bizim dört yanımızı ve Germencik ovasını delik deşik ettiler. Ayda bir kuyu açıyorlar. Zaman zaman yol ihtiyaçları oluyor onu da ben veriyorum. Hiçbir engel çıkarmadım onlara ancak onların düşüncesinin ne olduğunu anlayamadım. (Size verirsek Germencik Ovası seralarla dolacak. Biz yetişemeyiz. Onlara elektrik mi vereceğiz su mu vereceğiz?) diyorlar. Hergün sosyal medyada isyanımı, haklılığımı yazıyorum. Bana karşı gelenler klavyeden yazacaklarına gelsinler burayı yerinde görsünler. Yerin altına verimli tarlalara akıtılan suyun nasıl akıtıldığını, nasıl kurnazca iş yapıldığını gelsinler görsünler” dedi.

“CUMHURBAŞKANI'NA SESİMİZİ DUYURMAK İSTİYORUZ”

Güriş yetkililerinden her seferinde aldığı cevap ile büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını anlatan Arifoğlu bu sıkıntıyı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyurmak için çabaladığını,   Türkiye’ye olan yatırımlarından vazgeçmek istemediğini kaydetti.
, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan ziyareti sırasındaki konuşmalarını da hatırlatan Arifoğlu,  , “Sayın cumhurbaşkanımız Azerbaycan’a ilk genel başkan olarak geldiğinde biz karşıladık. Sayın Haydar Aliyev ile görüşmeye geldiğinde yönetime en yakın insandım. Karşıladık ve durumları arz ettik. Hatta Türkiye‘ye yatırım yapmamız için bizi davet etti. Özellikle şeker fabrikası almamızı rica etti. 2002-2003 yıllarından bahsediyorum. Ondan sonrada Cumhurbaşkanımız ile görüşmelerimiz devam etti. Şimdi de sesimizi duymasını istiyoruz” diye konuştu.

“YAZIK OLACAK GÜRİŞ SU VERMEZSE SERALARI KAPATACAĞIM”


 Arifoğlu, “Geçen sene büyük bir zarar ile kapattık bu sene de aynı zarar olacağı muhakkak. Öyle görünüyor ki Güriş Şirketi bize sıcak suyu vermeyecek. Çocuklarımın rızkını kömüre verip yakacak halim yok. Hakkımı yasal yollarla arıyorum. Aslında sorun çok basit. Sulama kanalı sahamıza 112 metre uzaklıkta ve tam 800 dönüm, yani 800 hektar modern topraksız serayı tam 6 ay süre ile sulayabilir yani asla sulama suyuna ihtiyacımız yok. Kış aylarında zaten yağmur suyunun yüzde 60'ını tarlalarımıza akıtıyoruz yüzde 40 bize yetiyo". diye konuştu.
 
-VALİ BEY’E DERDİMİ ANLATAMIYORUM
 
Azeri yatırımcı, Vali Köşger ile görüştüğünü uzun uzun sorunu  anlattığını ama sonuç alamadığını belirterek, “Sayın Valimize her şeyi açık açık anlattım. Öz Gür-Ok Dış Ticaret Anonim Şirketi olarak kurduğumuz seralara sıcak su verilmediğini, GÜRİŞ’in başımıza açmış olduğu kanunsuz oyunu bir bir anlattım. Kendisine anlatılan bütün yanlış ve yalanların doğrularını aktardım. Kanun ve yönetmelik benden yana olduğu için biz güçlüyüz. Sıkıntımız çözülürse faaliyete devam edeceğiz. Aksi takdirde biz de serayı kapatacağız ama hukuki mücadelemiz bitmeyecek” dedi.
 
- YÖNETMELİĞİN DEĞİŞTİĞİNİ  GÖRMÜYORLAR-
 
Arifoğlu, Resmi Gazetenin   28775 No’lu  24 Eylül 2013 yılındaki baskısında  Madde 15’in  26. Bendi, 4. Fıkrasının   değiştirilmiş beşinci fıkrasında  “entegre kullanıma.......jeotermal akışkanı öncelikle sera ve organik tarım ısıtmasında değerlendirilmesi ZORUNLUDUR” denildiği vurgu yaparak, Aydın Valisi Köşger’e seslendi.
 “Sayin Aydın Valimiz, 2 aydır 50 insanın istihdam edildiği Germencik’teki seramiz jeotermal reenjeksiyon suyundan kış aylarında seranı ısıtılması icin istifade ettirilmediğimizden ve kömürden dolayı cok yüksek maliyetlerle yüzyüze kalmamız sebebiyle meydana gelen zarardan mütevellit faaliyetimizi durdurduk.
Konu ile ilgili ben defalarca işçi arkadaslarım en az ikişer defa size ve CİMER’e müracaat ettiler. Dilekçelerimiz size pas edildi ! Ama sizden bugüne kadar bize herhangi bir sonuç bildirilmedi. Bize ne tavsiye edersiniz? Işcilerimizin temsilcilerine (orası kapanır baska yerde iş bulur çalışırsınız) demişsiniz. Bana da bir cevap verinde ben de işimi bileyim. Yoksa 35 milyon liralık yatırımın üstüne bir bardak soğuk su iç başka yere git mi diyeceksiniz? Bir vatandaş,bir yatırımcı olarak devletten bu isteğimden beni mahrum etmeyeceğinizi umarım ve yardımlarınıza halen intizar ettiğimi ve mağdur olduğumun bilinmesini istiyorum.”