AŞI SİYASET KORONA ÜÇGENİ

AŞI SİYASET KORONA ÜÇGENİ

 AŞI SİYASET KORONA ÜÇGENİ
13 Eylül 2021 - 09:39


     Dünya maalesef uzunca bir süredir Corona Virüsü illetinden geçiyor. Virüsün dünyada yaptığı tahrifat sadece biyolojik ve tıbbi değil aynı zamanda ekonomik, sosyolojik, psikolojik, siyaset alanlarında ciddi kırılmalar yaptığı da bir gerçek.
     Birçok ülke hem de ileri gelen, güçlü, süper devletler diyebileceğimiz ülkeler öyle hazırlıksız yakalandılar ki anlatması bile zaman alır. Yönetim ve ekonomik yapısı güçlü ülkeler stratejik kararlar alarak Dünya sağlık örgütünün de koordinasyonunda bir toparlanma sürecine girdiler. 
     Tam bu sırada AŞI denilen can simidi bir faktör ortaya çıktı. Tüm ülkeler buna ulaşmak için olmadık yollar denediler. Bir yandan da seçkin bilim kuruluşları tam faydalı aşıyı bulmak için kolları sıvayıp zamana karşı yarış sürecinde çalışıp ortaya birşeyler koymaya başladılar.
     Başarılı bir yönetim sergileyen milletimizin yöneticileri tedbirler ve aşıların tedarikinde ciddi mesafeler katettiler. Tam bu günlerde muhalefet aşıyı elde etmede gecikme ve miktarlar konusunda aslı astarı olmayan senaryolar, karamsarlıklar başarısız tablolarla hükümete alabildiğince yüklendiler, hatta bedel konusunda spekülasyonlarla aşı tedariğini tehlikeye sokacak söylemlerde bulundular. Bir yandan aşının ne kadar gerekli olduğunu ve mutlaka en kısa zamanda herkesin aşılanması konusunda nerdeyse herkes hemfikirdi.
     Yönetimin hızlı bir şekilde aşıyı getirmesi ve kademeli olarak gerekli sosyal ve yaş sınıflarını doktorları aşılamaya başlaması toplumu bir faciadan döndürdü. Bu arada bir yandanda doktorlar ve toplumun kapanma baskısı başlamıştı. Yönetim bunuda mecburen işin selameti için uygulamaya koydu. 
     Tam bu sıralarda ne olduysa oldu, toplumun korkuları ve maddi manevi bunalmışlığını siyasette başarılı yönetim aleyhine kullanmak üzere şeytani muhalefet planları, senaryoları, gri propagandaları aynı anda bir yerlerden düğmeye basılmışçasına devreye sokuldu.
     Bu şeytani planın içersine bazı muhalif tıp adamları, sanatçılar akademisyenler çekilerek aşı karşıtı, hükümet karşıtı kadrolar oluşturdu. Oysa aynı kişiler bir müddet önce hükümete aşıyı bul getir, kapanmayı tam yap kurtar milleti diye baskı yapıyorlardı.
     Aşıya gelince önümüzde iki çeşidi vardı. Bir tanesi Çinlilerin yaptığı kendi ülkelerinde son derece başarılı sonuçlar alıp salgını durdurduğu Sinovac aşısıydı.
     Diğer aşıda yine gururla bizden dediğimiz iki Türk bilim adamının geliştirdiği Biontek aşısıydı. Bu aşıyı Avrupa Amerika havada kaptı ve uyguladı üstelik. Her iki aşının kendi çapında özellikleri ve koruyuculuğu vardı. Tüm dünya bunları kabullendi can simidi olarak gördü ve uyguladı. Bizde uyguladık bu arada tabii ki doğal olarak.
     Her gün doktorlar, profesörler, hemşireler patır patır ölüp gidiyorken hepsine aşı uygulanınca yüzde doksan dokuzu ölmedi hala yaşıyor ve hizmet ediyor. Bu gerçeklik bile muhalefetin kalbi ve gözleri kör olanlarını tatmin etmedi. Bir müddet sonra hastane yoğun bakım ve entübe istatistikleri yayınlanmaya başlandığında görüldü ki hastaneye yatan, entübe olanların, ölenlerin nerdeyse tamamı aşısı olmayan yada bir sefer olup diğerini olmayanlardı.
     Bu matematiksel net gerçekler karşısında aşı karşıtları hala negatif propagandayla hayali sahte asılsız senaryolar üreterek hükümeti başkanını yıpratmak yok etmek için savaşmaya insanları kandırmaya devam ediyorlar. Entübedeki aşısızların pişmanlık çığlıklarını duymuyor duyurmuyorlar. Ve kandırdıkları aşı olmayıp ölenlerin kanlarıyla vicdansızca yaşıyorlar.
     Siyaset eğer doğru argümanlarla, gerçekçi durumlar ve şartlarda yapılırsa temiz siyaset olarak saygınlık kazanır. Yoksa yalan dolanla sahte ve belden aşağı haince vuruşlarla yapılırsa kirli siyaset olur. Hele de halkın sağlığını siyasi çıkarlar uğruna tehlikeye atmak son derece vicdansızca yapılan halk düşmanlığıdır.
     Şimdi yakında üçüncü fazı biten Türk Aşımız uygulanmaya başlandığında ne olacak, kendi bilim insanımızı da mı karalayacak emeklerini yok sayacak milli varlığımız aşıyı da mı kullandırmayacaksınız.
     Gelelim son duruma Coronanın gelişen varyantları tehlikenin tam geçmediğinin işareti olarak karşımızdadır. Bu varyantlarla da savaşırken aşı, maske mesafe gerekecek. Bu tehlike karşısında tek vücut olmak yöneticilerimize ve bilim adamlarımıza güvenmek zorundayız. 
     Aklı selim ve asil milletimiz her zaman olduğu gibi gerekeni yapacak, yönetimine, aşısına, birbirine sahip olacaktır.